Meslektaşları Erdoğan Alayumat için özgürlük çağrısı yaptı

Mersin’de gazeteciler, ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde Samsun Bafra Cezaevi’nde tutuklu bulunan meslektaşları Erdoğan Alayumat için özgürlük çağrısı yaptı.

 

Geçtiğimiz Temmuz ayında Hatay Antep sınır hattında haber takibi yapan Gazeteci Erdoğan Alayumat emniyet mensuplarınca gözaltına alınmış, 14 günlük gözaltının ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Yaklaşık 6 aydır tutuklu bulunan Alayumat, Tarsus Cezaevi’nde bir gardiyanın kendisine uyguladığı şiddetin ardından ‘bunu da yaz gazeteci’ dediği iddiası, kamuoyunda büyük tepkiye neden olmuştu. İddianın ardından hemen kısa bir süre sonra Alayumat, tutuklu bulunduğu Tarsus Cezaevi’nden Samsun Bafra Cezaevi’ne gönderilmişti. Hatay Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan iddianame ile Alayumat’ı 45 yılla yargılama talebi, Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti.

 

Mersin’de birlikte birçok kez haber mecralarında yan yana durmuş meslektaşları, bugün ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde yetkili mercilere seslenerek, Alayumat’ın serbest bırakılması çağrısında bulundu.

 

Kilikya Gazetesi Editörü Fatma Sarıkaya:Basın özgürlüğünde 180 ülke içerisinde 155’inci sırada olup, tutuklu gazeteci sayısının 145 olduğu, dışarıda olan gazetecilerin ise bin bir türlü baskı ve sansürle karşı karşıya kalarak işlerini yapmaya çalışırken bu günü kutlamak oldukça anlamsız ne yazık ki! Özellikle arkadaşımız Erdoğan Alayumat başta olmak üzere tutuklu bulunan tüm gazetecilerin özgürlüklerine kavuşarak yeniden işlerini yapmalarını diliyorum. Ancak o zaman bu güne dair güzel paylaşımlarda bulunabiliriz.

 

Mersin İmece Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mejdel Aslan: Türkiye’de toplumun doğru haber alma hakkının teminatı ve halkların özgürlüğünün ön koşulu olan özgür gazetecilere yapılan baskının en şiddetli olduğu dönemi yaşıyoruz. Gerçekleri yazan gazetecilere yapılan baskının nedeninin yapılan hukuksuzlukların ortaya çıkabileceğinin korkusu olduğu açıktır. Baskı ve sansür politikalarının bu denli şiddetli olması yapılan adaletsizliğin boyutlarını da gözler önüne sermektedir. Ancak tahakkümün yaptığı her şeye rağmen, ne olursa olsun gazetecinin özgür olmasının en önemli koşullarından biri halkların gazetecinin kendisi için mücadele ettiği farkındalığı ile gazetecileri sahiplenmesi olacaktır. Yapılan baskının şiddeti, toplumun gazetecilere yapılan baskıya verdiği reaksiyonla doğru orantılıdır. Gazetecilerin kendisi için mücadele ettiği bilincinin yerleştiği coğrafyalarda baskının seviyesinin de azaldığı gözlemlenebilmektedir. Ayrıca toplumda gazetecilere karşı gelişen yanlış bilincin nedeni ise, yine baskı mekanizmasının kendi propagandasını yapan ve ne yazık ki bunu ‘gazetecilik’ adı altında yürüten kanallar geliştiriyor olmasıdır. Propaganda araçlarının halkı değil, sermayenin sahibinin çıkarlarını koruması ve bunu ‘gazetecilik’ adı altında yürütmesi toplumun bir kesiminin gazetecilere karşı olumsuz bakış açıları geliştirmesine neden olmuştur. İktidarların çıkarını değil doğru olana taraf olan gazeteciler ise, maalesef insanlık dışı eylemlerle karşı karşıya gelmekte ve tutuklanmaktadırlar. İşte bunlardan biri de Mersin’de birlikte çalıştığımız arkadaşımız değerli gazeteci Erdoğan Alayumat’tır. Alayumat nezdinde şuan da tutuklu bulunan diğer tüm gazeteciler ile dayanışma içinde olduğumuzu ve onların yazamadığını yazmaya çalıştığımızı ifade etmemiz gerekiyor. Bugün kutladığımız ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün bir öncekinden tek farkı tutuklu gazetecilerin sayısının artması ve baskı unsurlarının hareket alanının daha da artması oldu. Buradan bir daha belirtmek isterim ki; her ne olursa olsun yazmaya devam edecek ve özgür bir toplum inşa etmede üzerimize düşeni yapmayı sürdüreceğiz.

 

Mezopotamya Ajansı Mersin Muhabiri Nurhan Kuzu: Baskılar OHAL’le birlikte arttı. Özgür basına yönelik artan baskıların amacı muhalif sesi susturmaktır. Gazetecilere verilen cezalar basın özgürlüğüne bir darbe niteliğindedir. Sırf haber yaptığı için tutuklanan meslektaşım ve çalışma arkadaşım Gazeteci Erdoğan Alayumat hakkında istenen 45 yıl sadece ona yönelik değil, tüm muhalif gazetecilere ve gazeteciliğin kendisine yöneliktir. Buna karşı durmak hepimizin görevidir. Yazdıkları nedeniyle tutuklu bulunan tüm gazeteciler özgürlüklerine kavuşana kadar Musa Anter’den aldığımız cesaretle mücadelemiz sürecektir. Gazetecilik suç değildir! Alayumat biran önce serbest bırakılmalıdır!

 

Cumhuriyet Gazetesi Mersin Muhabiri Abidin Yağmur: ‘Çalışan Gazeteciler Günü’nde çok sayıda meslektaşımız gibi Erdoğan Alayumat da maalesef tutuklu. Yüzlerce toplumsal habere imza atan, bu nedenle de gazetecilik faaliyetleri suçlama konusu yapılan Erdoğan’ın bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz

 

 

Mersin Haberci Gazetesi Muhabiri Soner Aydın: ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’, son yıllarda artan iktidar baskısı, sansür, tutuklamalar, işten atmalarla birlikte ‘Çalışamayan Gazeteciler Günü’ne dönüştü. Gazeteciler yazamaz, konuşamaz, çizemez hale getirildi. Muhalif medya üzerindeki artan baskılar nedeniyle halkın haber alma özgürlüğüne darbe vuruldu. Onlarca gazeteci arkadaşımız şuan cezaevinde. Mersin’de muhabirlik yapan Erdoğan Alayumat da işini yaptığı, yalnızca doğruları yazdığı için şuan cezaevinde. Erdoğan Alayumat şahsında bütün gazetecilere özgürlük istiyorum.

 

Evrensel Gazetesi Mersin Muhabiri İbrahim Halil Polat: Bugün Dünya Çalışan Gazeteciler günü ama ne yazık ki 160’ın üzerinde gazeteci kendi gününde cezaevinde, yüzlercesi ise adliye koridorlarında her gün bir başka iddaname ile hakim karşısına çıkıyor. Meslektaşlarımızdan Erdoğan Alayumat’da bu soruşturmalardan nasibini aldı ve ’10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne cezaevinde uyandı. Casusluk iddiasıyla cezaevinde olan ve hakkında hazırlanan iddaname ile 45 yıla kadar hapis cezası istenen Erdoğan, gazetecidir. Bugün Erdoğan şahsında bütün gazetecilere özgürlük talep ediyoruz. Gazetecilik suç değildir.