Her Hasta Tutsağa Bir Avukat

TOHAV, TİHV ve ÖHD, cezaevlerindeki her hasta tutsağa bir avukatın sorumlu olarak atanacağı ve tutsağın her türlü hukuki sürecinin takip edileceği çalışmanın temellerini attı. İlk etapta 55 hasta tutsak ile avukatın ilişkilendirildiği bilgisi veren ÖHD'li Avukat Şule Recepoğlu, hasta tutsaklar gündemini uluslararası kamuoyuna da taşımayı hedeflediklerini söyledi.

İnsan hakları örgütlerinin verilerine göre, Türkiye cezaevlerinde 300'ü ağır olmak üzere, 756 hasta tutsak bulunuyor. Hasta tutsaklar, devletin dayattığı keyfi nedenler dolayısı ile yeterli düzeyde tedavi edilemezken, Adli Tıp Kurumu da tamamen siyasi gerekçelerle, "Cezaevinde kalamaz" raporu vermiyor. Çatışmalı sürecin kendisini yoğun olarak hissettirdiği son günlerde hasta tutsaklar sorunu gündemden düşmüş gibi görünse de Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), konuyu yeniden kamuoyunun gündemine koyma noktasında kararlı. TOHAV, TİHV ve ÖHD öncülüğünde cezaevlerindeki hasta tutsaklara ilişkin yeni bir kampanya başlatıldı. Kampanya kapsamında, her hasta tutsaktan sorumlu bir avukat olacak ve bu avukatlar sorumlu oldukları hasta tutsakların durumunu ulusal ve uluslararası hukuk alanında takip edecek. İlk etapta ağır durumda olan 55 hasta tutsak ve avukat eşleştirildi.

Ayrıca, kampanya kapsamında siyasi parti temsilcileri ile de işbirliğine gidilmesi düşünülüyor. Bu kapsamda, HDP Cezaevi Komisyonu'ndan Milletvekili Erdal Ataş da kampanyaya destek verecek ve hasta tutsakların sesini Meclis'e taşıyacak. Kanun çalışmaları da yapılması için harekete geçecek olan Ataş, hasta tutsakların durumuna ilişkin hükümete baskı yapacak.

AİHM ve BM'ye çağrı yapılacak

Yine kampanya kapsamında hedeflenen çalışmalardan biri de arşiv. Tüm süreçlerin arşivlenmesi için çalışma yapan avukatlar, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için hazırlanacak raporu 3 ayda bir meclis ve kamuoyu ile paylaşacak. Hasta tutsakların serbest bırakılması için yürütülen hukuk mücadelesi sonuç vermediği takdirde, konu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Birleşmiş Milletlere (BM) taşınacak.

Kampanyaya 70 avukat destek veriyor

Kampanyanın başlatılmasına 6 Ocak'ta TOHAV'da 45'e yakın avukatla yaptıkları toplantı sonucu karar verdiklerini anlatan ÖHD'li Avukat Şule Recepoğlu, bu toplantıda avukatlar Gülizar Tuncer ve Metin İriz'in uluslararası hukuki süreçlere ilişkin bilgi aktardığını belirtti. Toplantıya 45 avukat katılmış olmasına rağmen 70'e yakın avukatın kampanyada aktif olarak görev almak için niyet beyan ettiklerini söyleyen Recepoğlu, dışarıda derin bir çatışmalı süreç yaşanırken cezaevindeki hasta tutsakların da çatışmalı süreci baskı, keyfi uygulamalar ve hak ihlalleri olarak yaşadığını söyledi. Recepoğlu, çatışmalı sürecin derinleşmesi ile cezaevlerindeki hak ihlallerinin arttığını vurguladı.

'Ekonomik koşullar nedeni ile çocuklarını göremeyen aileler var'

Bu nedenle de acil olarak başta hasta tutsaklar olmak üzere cezaevindeki hak ihlallerine ilişkin bir kampanya başlatılması için görüş birliğine vardıklarını belirten Recepoğlu, hasta tutsakların bir koz olarak kullanıldığını ve sadece tutsakların değil ailelerin de ciddi anlamda etkilendiğini söyledi. Birçok hasta tutsağın ailelerinden çok uzak yerlerde cezaevlerinde olduğunu anlatan Recepoğlu, ekonomik koşullar nedeni ile ailelerin cezaevindeki çocuklarını göremediklerini dile getirdi.

Kampanyanın tüm Türkiye geneline yayılması için de ayrıca bir çalışma yürüteceklerini ifade eden Recepoğlu, tüm avukatları ve insan hakları savunucularını kampanyaya destek vermeye çağırdı.