Hasta Tutsak Ferit Orak; 3 Gündür Süresiz Açlık Grevinde

Bandırma M Tipi Cezaevi’nde tutulan hasta tutsak Ferit Orak’ın, hak ihlallerini ve adli tutuklular ile aynı koğuşta tutulmalarını protesto etmek için 3 gün önce süresiz açlık grevi başlattığı öğrenildi.

2008 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın saçlarının kesilmesine tepki göstermek amacıyla Diyarbakır’da düzenlenen yürüyüşün ardından bir anaokulunun bahçesindeki Türk bayrağını indirdiği iddiası üzerine gözaltına alınıp “Örgüte üye olmak” iddiasıyla tutuklanan Ferit Orak, 6 yıldır cezaevinde bulunuyor. 2 yıla yakın tutukluluk süresinin ardından çıkarıldığı mahkemece 17 yıl 6 ay hapis cezası verilen Orak, cezaevi koşullarından dolayı 6 yıl içinde birçok hastalığa yakalandı. Orak, infazının ertelenmesi için yetkili kurumlara yapılan başvuruların ardından Bandırma Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Bandırma Devlet Hastanesi, Orak’a 16 Nisan 2013 tarihinde “Mevcut rahatsızlığı mahkum hapis cezasının infazı için kesin bir tehlike teşkil etmez” şeklinde rapor vermişti. Bandırma M Tipi Cezaevi’nde tutulan hasta tutsak Ferit Orak’ın, cezaevindeki hak ihlalleri, adli tutuklularla aynı koğuştu tutulmaları ile sevk taleplerinin yerine getirilmemesine dikkat çekmek amacıyla 3 gündür süresiz açlık grevine başladığı belirtildi.

’6 yılda birçok hastalık ortaya çıktı’

Orak’ın cezaevine girmeden önce önemli bir hastalığının olmadığını belirten baba Bekir Orak, Orak’ın cezaevine girdikten sonra bel ve boyun fıtığı, boyunda kireçleme, romatizma, menüsküs, reflü, gastrit, sinüzit, prostat, orta kulak iltihabı ve vücudunun tamamında kıl kökü enfeksiyonu hastalıklarının oluştuğunu söyledi. Hasta tutsak Orak’ın, 2012 yılında PKK’li ve PAJK’lı tutsakların yaptığı açlık grevi eyleminin ardından Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nden Balıkesir Bandırma M Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildiğini dile getiren baba Orak, başta hasta tutsaklar olmak üzere tüm siyasi tutsaklara baskıların devam ettiğini ifade etti. Bandırma Cezaevi’nde tutulan oğlu Orak ve 7 tutsağın 6 aydır haklarının gasp edildiğini iddia eden baba Orak, “Bandırma M Tipi’nde oğlumla beraber 8 kişi tek var. Adli suçluların yanında kalıyorlar. Görüşe gittiğimizde siyasi tutsaklarla beraber adli suçlar da çıkıyor. Bu uygulamayla hem siyasi tutsaklara hem de ailelerine psikolojik baskı uygulanıyor. Siyasi ve adlilerin bir arada görüşe çıkması hiçbir yerde görülmemiştir. Bu çok büyük bir sıkıntıdır. Bugün cezaevlerinde tutsakların üstünde zulümler varsa ailelerin üzerinde de vardır. Bir an önce bu çocuklarımızın isteklerini yerine getirsinler” dedi.

‘Telefon görüştüğümüzde her defasında kesiliyor’

Oğlu ile yaptıkları haftalık telefon görüşmelerinin idare tarafından her defasında kesildiğini iddia eden baba Orak, “Telefon görüşmelerinde olan hakları bile ihlal ediliyor. Telefon görüştüğümüzde her defasında kesiliyor. Biz bunu söyledik, neden telefon görüşmelerinde bu kadar kesiliyor ve tekrar açılıyor diye. Oğlum, ‘her zaman bunu böyle yapıyorlar. Adli tutuklular konuşuyorlar ama hiçbir sorun yaşanmıyor ama bize sıra geldiğinde kasti yapılıyor. Dertlerimizi ailemize anlatmayalım diye böyle bir uygulama başlatılmış’ dedi” diye konuştu.

‘Cezaevi savcısı görüşmeyi sürekli reddediyor’

Orak, yaşanan hak ihlallerine karşı oğlunun defalarca dilekçe ile başvuruda bulunduğunu; ancak bu durumun bir türlü değişmediğini dile getirerek, “Oğlum ve 7 arkadaşı Bandırma T 1 ya da T 2 cezaevlerine gitmek için ve yaşanan bu hak ihlalleri için birçok defa dilekçeler yazdı. Ama hiçbir zaman kabul edilmedi. Cezaevi savcılığı ile birçok defa randevu istedi ama savcılık randevuyu her defasında reddetti. Oğlum da bu talepler karşılanmaması üzerine 3 gün önce süresiz açlık grevine başladı” ifadesinde bulundu.

‘Son çare açlık grevi’

Adalet Bakanlığı ve Cumhurbaşkanı’na çağrıda bulunan baba Orak, “Başta Adalet Bakanlığı’na ve devletin sivil toplum örgütlerine çağrımdır. Sadece Bandırma değil, bütün cezaevlerinde yaşanan zulümlere ve psikolojik işkenceler bir an önce sona ersin. Cezaevlerinde hasta tutsaklar var. Bunlardan bir tanesi de benim oğlum Ferit’tir. Bütün kurum ve kuruluşların cezaevindeki sorunlara yönelmesi gerekir. Oğlumun bulunduğu cezaevinde hak ihlalleri var. Oğlumun tedavi sorunu var. Sadece o değil, orada olan arkadaşları dahi tedavi edilmiyor” diyerek, oğlunun son çareyi açlık grevi eyleminde bulduğunu dile getirdi. (Kaynak: DİHA)

Kaynak: jiyan.org