Hasta mahpusların yaşam hakkı Meclis gündeminde: "Cezaevlerinde ölüm sınırında yaşam dayatılıyor"

Hakkâri Milletvekili Öznur Bartin, Türkiye'deki cezaevlerinde hasta mahpuslara yönelik hak ihlallerini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıdı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, özellikle 2007 yılından bu yana tutuklu bulunan Gıyasettin Sevmiş’in sağlık durumuna dikkat çekildi. Bartin, “Cezaevlerinde ölüm sınırında yaşam dayatılıyor. Adli Tıp raporlarına rağmen tahliye edilmeyen ağır hasta mahpuslar yaşam hakkından mahrum bırakılıyor” dedi.

“Sevmiş’in yaşam hakkı tehdit altında”

Öznur Bartin’in önergesinde yer verdiği bilgilere göre, Erzurum Dumlu 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan hasta mahpus Gıyasettin Sevmiş’in sağlık durumu hayati risk taşıyor ve tedaviye erişimi sistematik şekilde engelleniyor. Bartin, İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkâri Şubesi tarafından yapılan son açıklamada Sevmiş’in yaşam hakkının tehdit altında olduğunun açıkça belirtildiğini hatırlatarak, cezaevi gözlem kurulları ve Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) siyasi saiklerle hareket ettiğine yönelik eleştirileri gündeme taşıdı.

Uluslararası sözleşmelere aykırı uygulamalar

Bartin, Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Birleşmiş Milletler Mandela Kuralları gibi uluslararası sözleşmelere rağmen hasta mahpusların sistematik biçimde tahliyelerinin engellendiğini vurguladı. Önergesinde, “Ceza İnfaz Kanunu’nun 16. maddesi gereğince yaşamı tehdit eden hastalık hâlinde infaz ertelenebilir. Bu hüküm ölüm gerçekleşmeden önce işletilmelidir” ifadelerine yer verdi.

“ATK’nin tarafsızlığı tartışmalı”

Cezaevlerindeki gözlem kurullarının tıbbi nitelikte karar verme yetkisine sahip olmamasına rağmen tahliyeleri engellediğini belirten Bartin, ATK’nin bağımsızlığı ve tarafsızlığına yönelik ciddi eleştirilerin bulunduğunu söyledi. “Bu durum ülkemizin hukuk devleti ilkesinden uzaklaştığının göstergesidir” diyen Bartin, Adalet Bakanlığı’nın acil olarak infazın ertelenmesi için harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.

9 soru yöneltildi

Bartin, Adalet Bakanı Tunç’a şu soruları yöneltti:

  • Gıyasettin Sevmiş’in tedaviye erişimi neden engelleniyor? Bugüne kadar alınan ATK raporları ve gözlem kurulu kararlarının içeriği nedir?
  • Türkiye genelinde hayati risk taşıyan kaç hasta mahpus var? Kaçı ATK’den “cezaevinde kalamaz” raporu almasına rağmen tahliye edilmiyor?
  • Gıyasettin Sevmiş’in infazının ertelenmesi için Adalet Bakanlığı herhangi bir girişimde bulundu mu? Bulunmadıysa gerekçesi nedir?
  • Cezaevi gözlem kurullarının tıbbi karar verme yetkisinin yasal dayanağı nedir?
  • Son beş yılda cezaevlerinde yaşamını yitiren mahpus sayısı kaçtır? Bu ölümlerin kaçı tedaviye erişim engeli nedeniyle gerçekleşti?
  • ATK’nin bağımsızlığını sağlamak için bir reform planı var mı?
  • Hasta mahpusların tedaviye erişimini kolaylaştıracak bir yasal düzenleme çalışmanız var mı?
  • Hasta mahpusları kapsayacak şekilde infaz yasasında değişiklik yapılacak mı?
  • Cezaevlerinde bağımsız denetimin sağlanması için sivil toplum kuruluşları ve baroların ziyaretleri önündeki engeller kaldırılacak mı?

“Ölüm gerçekleşmeden önce adım atılsın”

Bartin, önergesinde “Bu tablo yalnızca yargı sisteminin değil, siyasi iradenin de sorumluluğudur. Olası telafisi imkânsız sonuçların önüne geçmek için infazın ertelenmesi ve hasta mahpusların tedavi hakkının sağlanması zorunluluktur” çağrısını yineledi.

Kaynak: Evrensel