Menemen T Tipi Kapalı Cezaevi’nde gardiyanlardan oluşturulan "A Takımı"nın her fırsatta siyasi tutsakların koğuşlarını basarak saldırılar düzenlediği öğrenildi. Tutsakların saldırı ve baskıları şikayet ettiği cezaevi idaresi ise "Bizim elimizde olan bir şey değil. Adalet Bakanlığı'nın genel talimatıdır" yanıtı verdi.
Birçok cezaevinde varlığı bilinen tutsakların direnişini kırmak amacıyla gardiyanlardan oluşturulan “A Takımı”, İzmir Menemen T Tipi Cezaevi'nde de işkence yapıyor. 1 Mayıs akşamı cezaevinde siyasi tutsakların bulunduğu koğuşu basan saldırgan gardiyanlar, "rutin arama" adı altında tutsakları havalandırmaya çıkararak, darp etti ve hakaretler yağdırdı. Cezaevindeki baskılar bununla da sınırlı değil. Cezaevi idaresi tutsaklara gelen dergilere de el koyuyor ve 5 aylıdır gazeteleri tutsaklara vermiyor. Cezaevindeki saldırı ve hak ihlallerini yerinde görmek amacıyla buraya giden İzmir Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TAY-DER) Eşbaşkanı Avukat Seda Tanrıkulu, gözlemlerini aktardı.
Bakanlığın talimatıymış!
1 Mayıs akşamı yapılan saldırıyı baş gardiyanların koordine ettiğine dikkat çeken Tanrıkulu, 'A Takımı'nın onur kırıcı yaklaşımlarda bulunduğunu belirtti ve "Tutsaklar ani baskının cevabını müdüre sorunca ‘Bizim elimizde olan bir şey değil. Adalet Bakanlığı'nın genel talimatıdır. Bu uygulamalar artık devam edecek’ demiş. Arama esnasında koğuşlar keyfi bir şekilde dağıtılmış, aynı zamanda ayda 3-4 kez koğuşlar basılmakta” dedi.
'Kürdistan kelimesinin geçtiği kitaplar yasak'
Cezaevi idaresi tarafından tutsaklara gelen dergilere el konulduğu ve 5 aylık bir süreç dahilinde gazetelerinin verilmediğini belirten Tanrıkulu, “Kitapların içeriği ne olursa olsun sadece Kürdistan kelimesi geçmesi dahilinde tutsaklara kitapları verilmiyor” diye aktardı. Siyasi tutsakların bulunduğu koğuşlarda TV’lerin sadece süs olarak bekletildiği, hiçbir kanalın yayınının verilmediğini söyleyen Tanrıkulu, "Menemen’deki tutsaklar maddi, manevi baskı altında. Tutsakların temel insan hakları konularında bile siyasi yaklaşımla tecride dönüştürülüyor" şeklinde konuştu.
'Hasta tutsaklar ring kapısına kelepçeleniyor!'
Hasta tutsakların derinleşen savaş ile birlikte tedavi haklarının engellendiğine de dikkat çeken Tanrıkulu, "Hasta tutsaklar hastaneye gidiş gelişlerinde ayakkabı bağcıkları ile kemerleri çıkartılıyor. Tutsaklar ring içerisinde kelepçe ile ring kapısına kelepçeleniyor. Tedavi esnasında hasta tutsaklara kelepçe uygulaması dayatılmakta ve tedavi esnasında kelepçeleri açılmamaktadır. Doktorlar da kelepçe uygulamasını tedavi esnasında görmezden gelmektedir. Cezaevinde hasta tutsakların acil durumlarında bile cezaevi yönetimi ‘doktor yok’ gerekçesiyle revire çıkarılmamakta” dedi.
'Bir çok tutsak yerde yatmakta'
Siyasi tutsakların spor ve kültürel faaliyetlerinin yasaklandığını, oda değişimlerinin yapılmadığını belirten Tanrıkulu, "Siyasi tutsaklara yeni odalar açılmıyor. Bu sebepten dolayı bir çok tutsak yerde yatmak zorunda kalıyor. Koğuşta bulunan tutsaklara yeteri kadar sandalye verilmediğinden dolayı birçok tutsak yemeğini ayakta yemekte” diye konuştu.
Askerler 'Türkün gücünü gösterme' çabasında!
Gardiyan ve askerlerin koordineli bir şekilde işkence politikası yürüttüğünün altını çizen Tanrıkulu, "Askerlerin tutsaklara yaklaşımı faşist, tahrik edici ve tehditvari şekilde. Hasta tutsaklar hastaneye götürüldükleri esnada askerler tarafından birçok küfre maruz kalırken, aynı zamanda tutsakları tahrik etmek amacıyla Kürt hareketine ve gerillalara küfürler etmekte. Askerler fiili olarak tutsaklara karşı saldırılara her an hazırlar” uyarısında bulundu.
'Her bir tutsağa 4 bin TL para cezası'
Açlık grevlerine giren tutsaklara "disiplin cezası" adı altında görüş yasağı, ortak alanlara çıkma ve iletişim yasağının verildiğini, ayrıca koğuşlara kamera da takıldığını belirten Tanrıkulu, "Bu kameralar tutsakların yaşam alanına müdahale ettiğinden dolayı tutsaklar müdür ile görüşerek kameraların kaldırılmasını istemiş. Müdür bu durumu kulak arkası yaparak kameraları kaldırmamış. Tutsaklar da bunun üzerine kameraları bezle örtmüşler. Gardiyanlar odaları basarak hakarette bulunarak kameraların önünü tekrardan açmışlar. Bunun üzerine tutsaklar kameraları sökerek idareye teslim etmişler. İdare bu durum karşısında her bir tutsağa 4 bin TL para cezası ve disiplin cezası vererek kameraları tekrardan odaya yerleştirmiş" diye konuştu.
6 Mayıs 2016
Kaynak: www.diha.com.tr
- 3 gösterim