Tutsaklara uygulanan kötü muamele ve hak ihlalleriyle gündeme gelen Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde yönetim, Gezi şehitleri için adalet talebiyle 3 günlük açlık grevi yapan 9 mahkuma, 45 gün bütün sportif faaliyetlerden men cezası verdi.
Mahkum ailelerinin, yakınlarını ziyaret etmesi açısından caydırıcı olması amacıyla Kırıkkale merkeze dahi 25 kilometre uzaklıkta bulunan Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde keyfi uygulamalar sürüyor. Gezi direnişinde hayatını kaybedenler için adalet istemiyle açlık grevi yapan 9 mahkuma, 45 gün sportif faaliyetlere katılmama cezası verildi. Kırıkkale F Tipi Cezaevi Disiplin Kurulu Başkanlığı, 25 Mart’ta yaptığı toplantıda, “gereksiz marş söylemez ve slogan atmak” suçlamasıyla dört mahkuma da 45 gün ziyaretçi yasağı koymuştu. Mahkûmlar, Cezaevi Disiplin Kurulu Başkanlığı’nın sürdürdüğü soruşturmada verdikleri savunmalarında ise “Berkin Elvan yaklaşık 8 ay komada kaldı. Berkin’i komaya sokan polisler halen bulunamadı. Ali İsmail Korkmaz ve diğerlerinin katilleri adalet talebiyle açlık grevi eylemini başlattık. Bu eylem meşrudur” dedi.
Geçtiğimiz yıl Meclis İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Hüseyin Aygün tarafından hazırlanan bir raporda, yapılan kötü muamele ve keyfi uygulamalar mahkumların anlatımlarıyla yer almıştı. Raporda, camekanlı avukat görüş kabinde görüşü reddeden Erkin Kocaman adlı mahkumun gardiyanlarca dövüldüğü ve revire götürülmesine izin verilmediği anlatılmıştı. Rapordaki örnekler arasında, tutuklu Mesut Çeki’nin Ali İsmail Korkmaz için yaptığı boncuktan portre engellenmesi; yapıcısına disiplin soruşturması açılması da yer almıştı.
Keyfi Uygulamalar Saymakla Bitmiyor
Hüseyin Aygün tarafından hazırlanan raporda yer alan keyfi uygulama ve ihlallerden bazıları şöyle: haftada 10 saat olması gereken sohbet hakkı 6 saat olarak verilmekte, tutuklu ve hükümlüler revire 2 yarım gün çıkabilmekte, tutuklu/hükümlüler Kırıkkale Ağız Diş Sağlığı ve Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi gibi bölümlerde istisnai durumlar ve doktorlar hariç kelepçeli muayene edilmekte, hapishaneye dergi girişine engel olunmakta, avukatlara, gazetecilere, milletvekillerine yazılan mektup, kart, boncuk gibi şeylere “hapishaneyi kötülemek” gibi gerekçelerle el konulmakta ve mektupların sahibine ulaşması engellenmekte, “devleti kötülemek” gibi hukuk dışı bir gerekçe disiplin işlemine dayanak yapılmakta, boncuktan yapılmış Che Guevera, Pir Sultan Abdal ve Mahir Çayan portreleri hapishane idaresi tarafından “örgütsel haberleşmeye neden olmak” gerekçesiyle engellenmekte, bir çok televizyon kanalı ‘sakıncalı’ oldukları gerekçesiyle yasaklanmakta.
Kaynak: direnisteyiz.org
- 3 gösterim