“Dur” denilmezse, Özgür ve Lorin 16 gün sonra cezaevine girecek
Mülkiye Demir Kılınç, satış temsilcisi olarak çalıştığı Mezopotamya Kütür Merkezi’nde sattığı kitaplar örgüt üyelerine gönderiliyor diye, yardım ve yataklıktan 2 yıl hapis cezası aldı. Dava sürecinde Özgür ve Lorin adında ikiz çocuk sahibi olan Kılınç, süreç engellenmezse 19 Mayıs 2014′te 5 aylık çocukları ile cezaevine girecek.
Mezopotamya Kültür Merkezi’nde Kılınç’ın Nâzım Hikmet’in, Michel Foucault’nun, Noam Chomsky’nin, Abdulbaki Gölpınarlı’nın, Elif Şafak’ın, Turgenyev’in, Kazım Karabekir’in kitaplarını sattığı kişi “kaçakçılık ve terör örgütüne üyelikle” suçlanınca, Mülkiye Demir Kılınç da kaçakçılıkla suçlandı.
Nikahından bir gün önce gözaltına alınan Kılınç, dava süreci devam ederken evlendi. Hakkında 2 sene 1 ay ceza kararı çıktığında ise ikiz bebeklerine hamileydi.
Ceza, İstanbul 16. Ceza Mahkemesi tarafından verildi ve Yargıtay’da onandı. Eğer bu karar engenllenmezse şimdi harekete geçip bu aileye sahip çıkamazsak Mülkiye Demir Kılınç 19 Mayıs 2014 günü Özgür ve Lorin ile cezaevine girecek.
Bebeklerini bırakacak kimsesi olmadığını dile getiren Kılınç, şunları söylüyor:
“Dışarıda ikisine bakacak kimsem yok. O yüzden yanımda götürmem gerekecek. Nereye konacağımız belli değil; Bakırköy mü, Gebze Cezaevi mi? Bakırköy olsa daha iyi olacak. Kendimi o şekilde avutuyorum. Bebeklerin gelişim dönemi cezaevinde geçecek. Emekleyecek yerleri bile yok. İhtiyaçları olan mamayı bulabilir miyim, bulamaz mıyım, onun kaygısı içindeyim.”
Özgür ve Lorin’in cezaevine girmemesi için anne Kılınç’ın aldığı cezanın para cezasına çevrilmesi ya da Cumhurbaşkanı’nın yetkisini kullanarak cezayı affetmesi gerekiyor. Konuya dikkat çekmek için bazı medya kuruluşları haber ve röportajlar yapıp, sosyal medya üzerinden kampanyalar yürütülürken; bir yandan da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a iletilmek üzere change.org üzerinden, online bir imza kampanyası başlatıldı.
Kampanyaya destek bekleyen Mülkiye Demir Kılınç, yaşanan süreci şöyle anlatıyor:
“Ben Mülkiye Demir Kılınç. Eğer bir mucize olmazsa, 19 Mayıs 2014’te ikiz bebeklerim Özgür ve Lorin’le beraber cezaevine gireceğim.
Sebebi ise, kitaplara konu olacak kadar trajikomik ama bir o kadar gerçek.
Satış temsilcisi olarak çalıştığım Mezopotamya Kültür Merkezi’nde her zamanki gibi kitap sattığım bir günde hayatım karardı.
Kabus, kitapları sattığım kişinin polis tarafından yakalanıp ‘’kaçakçılık ve terör örgütüne üyelikle’’ suçlanmasıyla başladı. Ben de sırf bu kişiye kitap satışı yaptığım için kaçakçılıkla suçlandım.
Bir müşteriye Nâzım Hikmet’in, Michel Foucault’nun, Noam Chomsky’nin, Abdulbaki Gölpınarlı’nın, Elif Şafak’ın, Turgenyev’in, Kazım Karabekir’in kitaplarını sattım. Hiç olağandışı bir durum yoktu.
Nikahımdan bir gün önce gözaltına alındım. Sonrası dava süreci… Bir yandan mahkemeler sürerken bir yandan ben hayatımı kurmaya devam ettim. Masumiyetimden o kadar emindim ki, mahkemelerin sonucunda bir yanlışlık olduğunun ortaya çıkacağını adım gibi biliyordum. Mahkeme yüzünden gecikse de evlendim, hayatıma devam ettim.
Ve hakkımda 2 yıl 1 ay hapis kararı çıktığını öğrendiğimde ikiz bebeklerime hamileydim. Karar açıklandıktan sonra ne düşüneceğimi bilemedim.
İlk aklıma gelen henüz 2 aylık olan iki bebeğim oldu. Hala da gözümü kırpmadan onları düşünüyorum. Dışarıda Özgür ve Lorin’e bakacak kimsem yok. O yüzden yanımda götürmem gerekecek. Nereye konacağımız belli değil; Bakırköy mü, Gebze Cezaevi mi? Bakırköy olsa daha iyi olacak. Kendimi o şekilde avutuyorum. Bebeklerin gelişim dönemi cezaevinde geçecek. Bebeklerimin prematüre doğması ve yaşadığım yoğun stres sonucu sütümün kesilmesi, bebeklerin bakımının daha özenli olmasını gerektiriyor. Emekleyecek yerleri bile yok. İhtiyaçları olan mamayı bulabilir miyim, bulamaz mıyım, onun kaygısı içindeyim.
Hayatımın elimden kayıp gitmemesi için çabalarken, benimle ve daha da önemlisi Özgür ve Lorin bebeklerle dayanışmak için başlatılan bu imza kampanyasını duyunca içim umutla doldu. Bu kadar insanın bizim derdimize ortak olması bana cesaret verdi.
Ceza dosyasında delil sayılabilecek, suç unsuru olabilecek en ufak bir somut kanıt olmamasına rağmen verilen cezanın, haksız ve vicdandan uzak bir karar olduğuna inanıyorum.
Bu insani durumu gündemleştirmeye, varsa bir çıkış yolu bulmaya çalışmak çok emek gerektiren bir süreç. Sizin değerli emeğinizin bizimle birlikte olacağından hiç şüphem yok.
Kampanyaya atacağınız bir imza, internette yapacağınız bir paylaşım ya da bu konudan bir komşunuza bahsetmeniz bizim için çok değerli. İstiyorum ki Özgür ve Lorin kimsecikler duymadan hapse girmesin. İstiyorum ki herkes bu bebeklerin hikayesini bilsin, henüz vakit varken yetkililer sesimizi duysun.
Desteğin ve dayanışman için şimdiden teşekkür ederim,
Sevgilerimle,
Özgür ve Lorin’in annesi, Mülkiye”
Kampanyaya imzanız ile buradan destek olabilirsiniz.
Kaynak: www.zete.com
- 10 gösterim