Devlet hapishanelerde daha da saldırganlaşıyor

Şakran Hapishanesinden Evrim Erdoğdu'nun söyledikleri insanı müthiş umutlandırıyor. Bu sözleri ondan, yani tutsaklardan duymak için, onlara yazmak gerekiyor. Yazdıkça, direnişle beraber umut ta paylaşılıyor.

İHD’nin Mart ayı hak gaspları raporu ve Tecrite Karşı Mücadele Platformu'nun Şubat ayı raporu tutsakların uğradıkları hak gasplarını sayfalarca anlatmış.

Sermaye devletinin devrime yönelik saldırılarının en vahşi ve şiddetli yanı devrimci tutsaklara yöneliktir. Buca, Ümraniye, Diyarbakır, Ulucanlar ve 19 Aralık katliamlarında onlarca komünist, devrimci, yurtsever tutsak katledilmiştir. Ne var ki bu katliamlar, sermayenin saldırısıyla değil, tutsakların devrimci direnişleriyle anılmayı hak etmiştir. Devrimci tutsaklar bu katliamlar sırasında dahi teslim olmayarak yarattıkları direniş geleneğini canla, kanla tarihe kazımışlardır.

Hücre saldırısı tutsakları teslim almak için gerçekleştirilen en kapsamlı saldırıdır. Devrimci tutsaklar yine can ve kan bedeliyle bu saldırı karşısında teslim olmamıştır. Teslim olmayan tutsaklara yönelik saldırılar da giderek yoğunlaşıyor. Başta hasta tutsaklar kelimenin tam anlamıyla, süreç içinde katlediliyor. Hapishanelerden sürekli, ölümsüzleşen hasta tutsak haberleri geliyor. Hasta tutsaklar serbest bırakılmadığı gibi ya tedavileri yapılmıyor, ya da tedavi adı altında işkenceye uğruyor.

Hasta tutsaklar süreç içinde katledilirken, tutsakların tümüne yönelik yaşamı hücreleştirme saldırıları yoğunlaşarak devam ediyor. Ağırlaştırılmış müebbet “cezası” alan tutsaklar, tek kişilik hücrelerde 2 saat havalandırma “hakkıyla” tutuluyor. Görüş hakları 15 günde bir. Mektup görüş yasağı almaları ise, idarenin, bazen bir gardiyanın keyfine göre oluyor. Gardiyanın sorduğu soruya yanıt vermeyen tutsak bile mektup görüş yasağı “ceza”sına maruz kalabiliyor.

İHD’nin Mart ayı hak gaspları raporu ve Tecrite Karşı Mücadele Platformu'nun Şubat ayı raporu tutsakların uğradıkları hak gasplarını sayfalarca anlatmış. Sadece 1-2 ay içinde uygulanan hak gaspları ise şöyle:

İlk örnek MKP dava tutsağı Hıdır Bakır’ın sürgün edilmesi. Konuya ilişkin Kırıkkale F Tipi Hapishanesi’nden MKP-HKO dava tutsağı Selçuk Çelik, Kızıl Bayrak’a gönderdiği mektupta şunları ifade etti.

“İçeride ve dışarda eş zamanlı olarak devreye konulan politikalar sonucu, yoldaşım Hıdır Bakır, 25 Ekim günü ‘05/06/2015 tarihli ve 167 No’lu Genelge’ ye dayanak edilerek ‘güvenlik’ gerekçesiyle Bolu F Tipi Hapishanesi’ne sürgün edildi.”

Manisa E Tipi Hapishanesi'nde siyasi tutsaklara ayakta sayım dayatılıyor. Bu dayatma F tipi hapishanelerde tutsakların direnişiyle aşıldı. Ama F tipine ilk getirilişte, ya da devrimci tutsakların pek olmadığı Manisa E Tipi gibi hapishanelerde bu uygulama yine dayatılıyor.

Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Hapishanesi'nde tutsaklar sık sık darp edilirken, bu uygulama hapishanelerde neredeyse rutin hale geldi. Sincan’da olduğu gibi tutsak sınıf devrimcileri darp edilirken, süngerli oda denilen daha ağır tecrite de maruz bırakıldı. Kırıklar F Tipi Hapishanesi'nde ise, hastaneye götürülme sırasında yapılan arama esnasında bir tutsak darp edilerek ayağı kırıldı.

Son olarak Şakran Kadın Kapalı Hapishanesi'nde olan Evrim Erdoğdu yoldaşın son gelen mektubunda söylediklerine kulak verelim:

“Ülke genelindeki tutuklama terörü burada bir sirkülasyon yarattı. Sürgünler, yeni tutuklamalar, vs. … Bir ara P-C davasından 2 liseliyi güneyden sürgün etmişlerdi. Mersin’deki yaz kampından alınanlar.” Evrim’ler liselileri yanlarına almaya çalışırken tahliye olmuşlar. Evrim kısa bir süre önce mektup cezası almış. Bu süreyi şöyle özetliyor: “Siyasal gündemin yoğunluğu ve yüklediği görevler, doğal olarak zindan gündemlerine etkisi, … bu dönem … ‘ceza’ molamı okuyarak, siyasal çalışmalara yoğunlaşarak geçirdim.” 

Evrim yoldaş bu sözleriyle devrimci iradenin gücünü gösteriyor. Sermayenin saldırılarını, bir dezavantaj diye karamsarlığa kapılmak yerine, devrimci iradeyle avantaja dönüştürebiliyor. Sermaye sınıfı devrimci iradeyi kırıp tutsakları teslim almak için saldırıyor. Tutsakların yanıtı net: Devrimci iradeyi kıramayacaksınız! Can ve kan bedeli verilen bu yanıta karşı, devrimci tutsakların sesinin her yerde duyulmasını sağlamalıyız. Seslerine ses katmalıyız.

M. Kurşun

Kaynak: www.kizilbayrak.net

İlişkili İçerik