Yaşanan hak ihlallerini raporlayan CHP’li Şenal Sarıhan bu haftaki raporunda birçok konudaki ihlalleri kamuoyuyla paylaşti:
***
“Tehlikeli belirsizlik sürüyor”
Türkiye’de hak ihlallerinin aldığı boyut bu hafta AİHM’e taşındı. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Muiznieks, tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için yaptıkları başvuruya ilişkin AİHM’e sunduğu dosyada Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal ettiği belirtildi. Gazetecilere yönelik terör suçlamalarının somut delillere dayanmadığını vurgulayan Komiser, “Yasal görevleri terör suçlaması yapılıyor” dedi. Komiser, Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili 5’inci ve ifade özgürlüğüyle ilgili 10’uncu maddelerini ihlal etmekle suçlarken, Venedik Komisyonu’nun ceza kanununa dair yıllar önce “Tehlikeli belirsizlik” tanımlaması yaptığını anımsattı.
Hak savuncuları 113 gün sonra özgürler
Temmuz’da Büyükada’da toplantı halindeyken gözaltına alındıktan sonra sekizi tutuklanan on insan hakları savunucusunun ilk duruşması da bu hafta görülen duruşmalar arasındaydı. İstanbul 35’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savcı, sekiz kişiden yedisinin tahliyesini talep ederken İnsan Hakları Gündemi Derneği’nden (İHGD) Veli Acu’nun tutukluluğunun devamını istedi. Mahkeme, tüm sanıkların tahliyesine karar verdi.
Savunma hakkına gözaltı
677 Sayılı KHK ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği’nin İzmir Şubesi’ne polisler tarafından baskın düzenlendi. Polis baskınında 7 avukatın gözaltına alındığı duyuruldu.
Hak savunucusu geylani tutuklandı
Roboski Katliamı’nın ardından yaşamını yitirenlerin aileleri ile dayanışmak için köye yerleşen hak savunucusu Meral Geylani, ‘örgüt üyesi olmak’ suçlaması ile sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
Kavala’nın gözaltı süresi yine uzatıldı
19 Ekim’de gözaltına alınan Anadolu Kültür Derneği Başkanı Osman Kavala’nın, gözaltı süresi 7 gün uzatıldı.
Son 3 ayda 122 gazeteci tutuklandı
Bağımsız İletişim Ağı’nın (BİA) Medya Gözlem Raporu’na göre, Temmuz-Eylül arasındaki 3 aylık süreçte 122 gazeteci hapse girdi. 296 gazeteci ve medya temsilcisi için, TCK ve TMK’den toplam 182 müebbet ve 3 bin 36 yıl hapis istendi. 109 gazeteci ve medya çalışanı işten çıkarıldı ya da işten çıkmak zorunda kaldı.
Redhack davasında gazeteciler yargılandı
Bu hafta yine gazeteciler hakim karşısındaydı. Altı gazeteci, gözaltına alındıkları 25 Aralık 2016’dan tam 304 gün sonra mahkemedeydi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın maillerinin hacklenmesinin ardından açılan davada gazeteciler Tunca Öğreten, Ömer Çelik , Mahir Kanaat tutuklu Metin Yoksu, Eray Sargın ve Derya Okatan ise tutuksuz yargılanıyor. Mahkeme, Çelik’i tahliye ederken, Öğreten ve Kanaat’in tutukluluğunun devamına karar verdi.Kararda, Öğreten ve Kanaat hakkındaki delillerin tam anlamıyla toplanamadığı, ikili için adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı öne sürüldü.
357’si ağır 1025 hasta mahkum
İHD Diyarbakır Şubesi ve Diyarbakır Tabip Odası, son İHD verilerine göre cezaevlerinde 357’si ağır olmak üzere 1025, Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre ise 841 hasta tutuklunun bulunduğunu belirtti.
Hapishanelerde halen yoğun olarak ölümler, sevk ve sürgünler, işkence ve kötü muamele, tecrit ve izolâsyon, haberleşme haklarının engellenmesi, ailelerle görüş engelleri, disiplin soruşturmaları gibi çok sayıda hak ihlali yaşandığı ise kaydedilen bir diğer bilgi oldu.
229 bin 790 kişi cezaevinde
OHAL uygulamaları sonucunda cezaevleri doldu taştı. Adalet Bakanlığı verilerine göre, kapasitesi 207 bin 339 olan cezaevlerinde toplam 229 bin 790 kişinin olduğu kaydedildi. Bu sayının 50 bin 510’u OHAL sürecinde tutuklandı. Rakamlar son beş yılda ‘cezaevleri nüfus’undaki artış oranının, Türkiye nüfusundaki artış oranının 12.5 katı olduğunu ortaya koydu.
Manisa T Tipi Cezaevinden mektup gönderen bir tutuklu, arkadaşlarının bir bölümünün koğuşlardaki aşırı doluluk nedeniyle mutfakta ve yerde yattığı cezaevinden gönderilen bilgiler arasında yer aldı.
Öte taraftan cezaevlerinde yaşanan hak ihlalli iddiaları devam ediyor. Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde, 1990’lı yılların işkence biçimi ‘domuz bağı’ uygulaması iddiası gündeme geldi. 34 yaşındaki mahkum Hıdır Bakır’a infaz koruma memurları tarafından işkence yaptığı, ayrıca elleri ve ayakları kelepçelenerek süngerli odaya atıldığı iddia edildi.
- 1 gösterim