(...)Gazeteciliğe 80’lerin ikinci yarısında adliye muhabiri olarak başladım.
Tutuklu ve hükümlülerin cezaevlerinde maruz kaldığı hak ihlalleri değişmez haber konularındandı.
Ankara DGM’de işkence gördükleri apaçık belli sanıkların yargılandığı duruşmalar izledim.
Şimdi DGM yok. Fakat 30 yıl sonra sayısız hükümet, sayısız Adalet Bakanı değişmesine karşın cezaevlerinde hâlâ yaygın hak ihlalleri yaşanıyor.
Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bir grup hasta mahpusun cezaevi ring aracıyla hastaneye götürülürken yaşananları, içlerinden bir hükümlünün fenalaşarak ölümünü dün Alican Uludağ imzalı haberde okudunuz.
Adalet Bakanlığı’nın konuya dair açıklamaları soğuk, yalanlayan bir resmi görev dilinin ötesine geçmiyor. İstanbul milletvekili Barış Yarkadaş’ın Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e sorduğu son sorulara buradan ses verelim:
- Şakran Cezaevi’nde tutuklu Cemal Şahin, kanser teşhisine rağmen tutulmaya devam mı ediliyor?
- Elazığ Cezaevi’ne getirilen tutuklular çıplak mı aranıyor?
- Silivri Cezaevi’nde kötü koşullar nedeniyle verem vakalarında artış mı var?
- Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Grup Yorum üyesi Dilan Poyraz, sonu felce varacak sağlık sorununa rağmen tedavi edilmiyor mu?
- Markası olmayan kazaklar cezaevine alınmıyor mu?
- Yoksul insanlara markalı kazak alması dayatılarak neyin güvenliği sağlanmış oluyor?
Kaynak: Bu yazı yazarın 28 Ocak 2017 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan "Tarım arazileri şirketlerin emrine" başlıklı yazısından alınmıştır.
- 2 gösterim