İSTANBUL (DİHA) - Daha önce kronik (rezidule) şizofreni hastası olduğu tanısı konulan ve ATK tarafından 4 kez "Cezaevi koşullarında kalamaz. Cumhurbaşkanlığı affına uygundur" şeklinde rapor hazırlanan hasta tutsak Kemal Gömi'ye, Adli Tıp Kurumu bu kez de "yüksek güvenlikli hastanede tedavi altında kalabileceği" şeklinde daha önceki raporlarının tersi yönünde bir rapor verdi.
Cezaevlerinde başta ölümcül durumdaki ağır hasta tutsaklar olmak üzere yüzlerce hasta tutsak tahliye ve tedavi olmayı bekliyor. Raporlara rağmen tahliye edilemeyen ve tedavisi yapılmayan hasta tutsaklar cezaevlerinde adeta ölüme terk edilmiş durumda. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olan ve 21 yıldır cezaevinde bulunan Kemal Gömi de bu hasta tutsaklardan yalnızca biri.
Kemal Gömi, 1993 yılında İTÜ'de İnşaat Mühendisliği Bölümü üçüncü sınıf öğrencisiyken Kadıköy Kızıltoprak'ta 5 polisin öldürüldüğü bir olaya karıştığı iddiasıyla "Dev-Sol üyesi olduğu ve anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs ettiği" gerekçesiyle tutuklandı, ardından da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Öncesinde sara hastası olan Gömi, tutuklanmasının ardından şizofreni hastalığına da yakalandı. Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olduğu için tek kişilik hücreye alınmasıyla durumu daha da kötüleşti. Cezaevinin tecrit koşullarında ilaçları zamanında verilmediği için, Kandıra F Tipi Cezaevi'ndeki revir doktoru dahi sorumluluk kabul etmedi. Bunun üzerine Gömi Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastanesine tekrar yatırıldı. Burada verilen raporda "atipikpsikotik özellikli depresyon" tanısı konuldu. Gömi, 2004 yılından bu yana Adli Tıp Kurumu'na 4 kez sevk edildi ve her seferinde de ATK hazırladığı raporda da Gömi'nin cezaevinde kalamayacağı ve Cumhurbaşkanı affına uygun olduğu belirtildi. Gömi aradan geçen 10 yılık süreçte ise raporlarına rağmen tahliye edilmedi.
Adlı Tıp önce 'tahliye edilmeli' dedi şimdi de 'hastanede tutulabilir' diyor
Gömi hakkında son olarak ise 2010 yılında ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından "rezidüel şizofreni" raporu verilerek, "Cezaevinde kalamayacağı ve 104 b kapsamında sürekli hastalık kapsamında olduğu" belirtildi.
Ancak bu kez özel af kapsamında avukatların yaptığı başvuruyu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül reddetti. Gül'ün tahliyesini reddettiği Gömi'nin avukatları bir kez daha ATK'ya sevk edilmesi için başvuruda bulundu. 12 Şubat 2014 tarihinde yapılan başvuru sonucu kuruma sevk edilen Gömi hakkında daha önce cezaevinde kalamayacağı yönünde rapor hazırlayan ATK, bu kez "Yüksek güvenlikli hastanede tedavi altında tutulabilir" raporu verdi.
Raporun ardından Gömi, Metris R Tipi Cezaevi'nden Bakırköy Ruh ve Sinir Hastanesi K Tipi mahkum koğuşuna sevk edildi.
'Her an kendisine zarar verebilir'
Kemal Gömi'nin sağlı durumu hakkında bilgi veren ağabeyi Feyzullah Gömi, kardeşinin durumunun gün geçtikçe ağırlaştığına dikkat çekerek, "Kemal'in durumundan endişeliyiz. Her an kendisine zarar verebilir endişesi var" dedi. Kemal Gömi'yle en son birkaç gün önce görüştüğü bilgisini veren Feyzullah Gömi, kardeşinin tekrar cezaevi hücrelerine dönmekten korktuğunu ve korku nedeniyle durumun da ağrılaştığını ifade ederek "Kemal ne olacağını bilmiyor. Cezaevine dönmekten ve hücrelerde kalmaktan çok korkuyor. Aldıkları ilaçların etkilerinin ağır olması nedeniyle sersemleşiyor. Kemal'in bu belirsizliği hem kendisini hem de ailesi olarak bizlerin de yaşamlarını alt üst etti. Kemal cezaevindeyken annesini, babasını ve iki kardeşini kaybetti. Bu durumu kim ona açıklayabilir bilmiyorum" şeklinde konuştu.
Gömi'nin durumu ağır olan 50 kişilik ağır hasta tutsaklar listesinde yer aldığını belirten Feyzullah Gömi, yetkililere "Hasta insanların durumunu dikkate almaları gerekiyor. Kemal'in akil sağlığı ceza infaz yasası kriterlerine uyun değil. Bunu cezaevi de biliyor devlet de biliyor. Buna rağmen tahliye edilmiyor" çağrısında bulundu.
Selçuk Arslan İstanbul DİHA
- 25 gösterim