Antalya, Malatya, Ceyhan ve Kürkçüler Hapishanelerinde hak ihlalleri

5 Ağustos 2016

HABER MERKEZİ (DİHA) - Darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ile birlikte cezaevlerindeki karşılaşılan baskılar, 12 Eylül dönemini aratmıyor. Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi'ne yeni atanan başgardiyanın, tutsaklara "kafanızı koparırım" şeklinde tehditler savurduğu, Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan kadın tutsakların ise koğuşlarını arayan erkek gardiyanlar tarafından taciz edildiği bildirildi.

Darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ile birlikte hak ihlallerinin arttığı ceza infaz kurumlarından biri olan Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan siyasi tutsaklarla görüşen Avukat Hakan Evcin, Gülen Cemaati'ne ilişkin yürütülen soruşturmalar kapsamında yapılan tutuklamalarla birlikte yer sorununun baş göstermesi nedeniyle bazı koğuşların birleştirildiğini aktardı.

Av. Evcin görüştüğü tutsakların yerde bir yatacak yer bulmakta zorlandıklarını belirttiklerini paylaştı.

Tutsaklara 'kafanızı koparırım' tehdidi

Evcin, görüştüğü siyasi tutsakların yine cezaevinin başgardiyanı olan Ahmet Peynirci'nin, 'Gülen Cemaati üyesi olduğu' gerekçesiyle tutuklanmasının ardından yerine görevlendirilen Yakup isminde yeni başgardiyanın despot tavırlar sergilediğini ve tutsaklara sürekli "kafanızı koparırım" şeklinde tehditler savurduğunu ifade ettiklerini de anlattı.

Evcin, cezaevi ikinci müdürlerinin de başgardiyanın bu yaklaşımlarına göz yumup, destek olduklarını söyledi.

Askeri tekmil dayatması

Yeni başgardiyanın, özellikle siyasi koğuşlardaki sayım şeklini değiştirdiğini de belirten Evcin, şunları aktardı: "Tutsakların aktardığına göre başgardiyan Yakup, 'tekmil verme' şeklinde askeri sayımda diretmektedir. Siyasi koğuşlar, bunu uygulamayınca ise başgardiyan 'Generaller bana ayakta sayım veriyor, siz mi vermeyeceksiniz?' diyerek, tehditlerine devam etmektedir. Sayım verilmediğinde 25 ve 29 kişilik koğuşlara 50 memur ile girilip, 'arama' bahanesiyle tüm koğuştaki tüm kişisel eşyalara zarar verilmekte ve dağıtmaktadır. Zorla arama yaptırma ve askeri tekmilde sayım istemeye karşı direniş gösterildiği için bu baskılar her gün devam etmektedir."

OHAL ile daha önce haftada bir yapılan telefon görüşmelerinin iki haftada bir güne dönüştürüldüğünü kaydeden Evcin, telefon görüşmelerinde tekmil dayatmasında bulunulduğunu, görüşülen kişinin isminin de tekmil verilerek söylenmesinin istendiğine dikkat çekti.

Yine kameralarla sürekli takip edilen tutsaklara dönük gardiyanların tavırlarının da sertleştiğini dile getiren Evcin, Nazi Esir Kampı uygulamalarında diretilen cezaevindeki tutsaklara yönelik hak ihlallerine ilişkin suç duyurunda bulunacaklarını söyledi.

Ceyhan'da bağımsız koğuş dayatması

Siyasi tutsaklara dönük yönelimlerin yaşandığı cezaevlerinden biri de Ceyhan M Tipi Kapalı Cezaevi. Darbe girişimi ve OHAL süreci ile birlikte cezaevindeki tutsakların bağımsız koğuşlarda kalmaya zorlandığını aktaran TUHAD-FED Mersin Temsilcisi Ahmet Oğuz, bunu kabul etmeyen tutsakların Ereğli Cezaevi'ne sürgün edildiklerini belirtti.

 

Kadın tutsaklara taciz!

Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan siyasi tutsaklarla görüşen TUHAD-FED Adana Temsilcisi Mehmet Akar ise, tutsaklar üzerindeki sistematik baskının artığını anlattı.

Kadın tutsakların kaldığı koğuşların sürekli olarak erkek gardiyan ve askerler tarafından arandığını paylaşan Akar, cezaevindeki durumu "Asker ve gardiyanlar koğuş içinde oturup sigara içiyorlar. Dumanlarını ise tutsakların üzerine üfürüyorlar. Taciz ve hakaretlerde bulunup eşyalarını dağıtıyorlar. Resimlerine ve mektuplarına el koyuyorlar. Hasta tutsaklar hastaneye götürülmüyor ve hasta olanlar ise ilaçları verilmiyor. Tutsaklar kapasitenin iki kat üstünde bir sayı ile koğuşlarda kalıyorlar" sözleriyle anlattı. OHAL ile birlikte hak ihlallerinde bir artış yaşandığını iade eden Akar, tutsaklara yönelik baskı, saldırı ve uygulamaların kabul edilemez olduğunu vurgulayarak bu uygulama ve yaklaşımların sorunları daha da derinleşeceği uyarısında bulundu.

Kürkçüler boşaltılacak iddiası

Akar, Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi ile diğer bazı cezaevlerinde ise tutsakların avukatlarıyla görüşme yaptıkları odalara görüntü ve ses kayıt sistemlerinin yerleştirildiğini kaydetti. Bu uygulamanın açık bir insan hakkı ihlali olduğunu söyleyen Akar, cezaevinin sadece darbe tutuklularının kalacağı bir cezaevine dönüştürüleceği yönünde kimi duyumlara ulaştıklarını belirtti.

Kaynak: DİHA, www.diclehaber.com