Alanya Cezaevlerinde İhlallerin Sınırı Yok: 'Halılı Oda", Askeri Disiplin, Çıplak Arama, Yıllar Sonra Hastane Sevki

'Halılı oda", askeri disiplin, çıplak arama, yıllar sonra hastane sevki... Alanya L Tipi, Antalya L ve E Tipi cezaevlerinde insanlık dışı koşullar ve baskılar artıyor.



 CHP milletvekillerinin, Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nun "Alanya L Tipi, Antalya L ve E Tipi Cezaevleri Raporu"na koyduğu muhalefet şerhi, her iki cezaevinde yaşanan gayri insani koşulları ve işkenceleri göz önüne koydu. Diğer cezaevlerinde "süngerli oda" olarak bilinen işkence odası, Alanya L Tipi Cezaevi'nde "halılı oda" olarak biliniyor. Her üç cezaevinde tutuklular "çıplak arama" işkencesine maruz kalıyor.



CHP milletvekilleri Levent Gök, Veli Ağbaba, Mahmut Tanal ve Sinan Aygün, TBMM insan Hakları İnceleme Komisyonu'nun kabul ettiği "Alanya L Tipi, Antalya L ve E Tipi Cezaevi Raporu"na şerh koydu.



Milletvekilleri, "Raporda, bizlerin tespit ettiği birçok sorun ve hak ihlali ya gerektiği gibi yansıtılmamış ya hiç yer verilmemiş ya da tespit edilmiş olmasına rağmen çözüm üretilmemiştir" dedi.



Cezaevinden 65 şikayet gelmesine rağmen raporda, şikayetlerin bireysel sorunlar olarak ele alındığına ve görmezden gelindiğine dikkat çekildi.

HER ÜÇ CEZAEVİNDE ÇIPLAK ARAMA VAR

Raporda, her üç cezaevinde çıplak aramanın yaygın bir şekilde uygulandığına dikkat çekildi, "'3 kere eğil öksür kalk' denilerek mahpuslar insan onuruna aykırı bir biçimde aranmaktadır. Bazı mahpuslara özel bir gömlek giydirilerek yapılan bu aramalar, mahpuslar tarafından insanlık onuruna aykırı bir uygulama olarak görülmektedir. Ayrıca mahkum yakınlarına ve ailelerine de cezaevine girişte 'ince arama' uygulanmaktadır" denildi.



Hastaneye sevklerin de tutukluların yaşam hakkını tehdit eder boyuta ulaştığı belirtilen rapora göre, kalp hastası olan bir tutuklu 2 yıl, beyin tümörü olan bir tutuklu 7 ay, diş muayenesi bekleyen ise 1,5 yıl boyunca hastaneye sevk edilmeyi bekledi.

ALANYA L TİPİ CEZAEVİ'NDE HALILI ODA

Rapora göre, diğer F tipi cezaevlerinde "süngerli oda" olarak bulunan işkence odası, Alanya L Tipi Cezaevi'nde "halılı oda" adını almış durumda. Söz konusu odada kamera bulunmuyor. Raporda bu durum için, "'Halılı odada' kamera bulunmaması sebebiyle, burası cezaevinde uygulanabilecek şiddetin mekanı haline gelme riski taşımaktadır" denildi.



Söz konusu cezaevinde kapasitenin üstünde tutuklu bulunduğu için hijyenik bir ortamın bulunmadığına dikkat çeken CHP milletvekilleri, "Sıcak su haftada iki kez verildiği için zaten kapasitenin üstünde mahpus bulunmasından dolayı yetmemektedir" diye belirtti.



Muhalif televizyon kanalların izletilmediği, 6 kitap sınırlamasının devam ettiği kaydedilen muhalefet şerhinde, yabancı tutukluların iletişim haklarının ihlal edildiği de vurgulandı.



Muhalefet şerhinde, Alanya L Tipi Cezaevi'ne ilişkin diğer sorunlar şöyle sıralandı:

"Açık görüş 1 saat olmasına rağmen, 45 dakika ile sınırlandırılıyor.



Ailelerinden uzak yerlere gönderilen mahpusların görüş hakkı fiilen engellenmektedir. Bir mahpusun babası Erzurum'dan ancak 5 yıl sonra gelebilmiştir. Görüşe geldiğinde dahi ancak 15 dakika görüşebilmiştir. 2-3 senedir ailesi ile görüşemeyen mahpuslar bulunmaktadır.



Mahpuslar için belirlenen 3 görüşçünün değiştirilmesinde büyük zorluk yaşanıyor.



Ortak kullanım alanlarında ve bahçelerde kamera bulunuyor. Mahkumlar bu kameraların kaldırılmasını istiyor.



Bu cezaevinde 'koğuş ağası sistemi' bulunmaktadır. Hemşehricilik mahpuslar arasında yaygın. Bazı mahpuslar ayrımcı bir ortamın oluşmasından şikayetçi.



Cezaevinde keyfi yasaklar yaygın olarak uygulanıyor. Keçeli kalem ve kalemtraş yasak."

SAKAL BIRAKMAK DİLEKÇELİ İZNE TABİ

Antalya L Tipi Cezaevi'ndeki tecavüz iddiasının ardından cezaevi yönetiminin değiştiğine dikkat çekilen muhalefet şerhinde, "Yeni gelen yönetimin idare anlayışı ve mevcut koşullar öncekine göre düzelme göstermiştir" denildi.



Ancak, hastane sevklerinin bu cezaevinde de tutukluların yaşam hakkını tehdit ettiğine dikkat çekildi ve diğer sorunlar sıralandı:

"Olağandışı sakal yasağı bu cezaevinde de uygulanıyor. Sakal bırakmak dilekçe ile alınacak izne tabi.



Keyfi yasaklar bu cezaevinde de uygulanıyor. Kuru kalemin ve yapışkan bantın cezaevine girişi yasak.



Bu cezaevinde gay ve trans mahpuslar aynı koğuşta kalıyor. LGBT mahpuslar çifte mahkumiyet yaşamaktadır. Zaten izole edilmiş bir ortamda, bulunan LGBT mahpuslar diğer mahpusların faydalandığı açık cezaevine nakil hakkında faydalanamamaktadır. Cezaevinde sadece bu koğuşta kamera olmaması mahkumlar tarafından manidar bulunmaktadır. Ayrıca LGBT mahpuslar diğer mahpusların faydalandıkları sosyal faaliyetlerden yararlandırılmıyor."

ANTALYA E TİPİ'NDE ASKERİ DİSİPLİN

CHP milletvekilleri, ziyaret ettikleri cezaevleri içerisinde en kötü koşullara sahip cezaevinin Antalya E Tipi Cezaevi olduğunu belirtti.



25 kişilik koğuşta 36, 35 kişilik koğuşta 50 kişinin kaldığına dikkat çekilen muhalefet şerhine göre, C-9 koğuşunda tutuklular yerde yatıyor, tuvalet önünde ve merdiven boşluklarında uyumak zorunda kalıyor.



Cezaevinde askeri disiplin koşullarının hakim olduğunu kaydeden CHP milletvekilleri, "Mahpuslar tek sıra halinde yürütülüyor. 'Hazır ol'da bekletiliyorlar" dedi.

'DAYAK YEMEYEN MAHPUS YOK GİBİ'

Cezaevinde yaşanan diğer sorunlar da şöyle:



"Haftada iki gün tıraş zorunluluğu olan cezaevinde hijyen çok ciddi sorun. Fare, hamamböceği, böcek çok yaygın olarak görülmekte. Yemeklerinde kıl ve böcek çıktığını ifade eden mahpuslar bulunmakta.



Revire çıkmak için uzun süreler beklemek zorunda olan mahpusların, hastane sevkleri aylarca sürebiliyor. Hekimler, muayene etmeden ilaç yazıyorlar. Varis için de basur için de aynı ilaç yazılıyor.



Cezaevinde, koğuşlara 280-320 TL arası elektrik faturası geliyor. Mahpuslar, bu parayı ödeyememekten dolayı şikayetçidir.



Cezaevinde kurulan müşahede odasında mahpuslara dayak atılmaktadır. Ayrıca mahpuslara yönelik dayak cezaevinde sistematik bir hal almış durumda. Dayak yemeyen mahpus yok gibidir."

'ÇIPLAK ARAMAYA SON VERİLMELİ'

Muhalefet şerhinin sonuç bölümünde cezaevi koşullarının insanlık onuruna yakışır bir hale getirilmesi ve adil bir ceza infaz sisteminin oluşturulması gerektiği belirtildi, "Bu nedenle TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu tarafından hazırlanan Raporların bu bakış açısı ile hazırlanması gerekmektedir. Hazırlanacak Raporlar ve çözüm önerileri gerçekçi ve kapsamlı olmakla birlikte, kısa, orta ve uzun vadeli çözüm önerileri içermelidir" denildi.



Öncelikle çıplak arama uygulamasına son verilmesi gerektiğini belirten CHP milletvekilleri, şunları kaydetti:

"Gerekli yasal düzenleme yapılmalıdır. X-ray cihazı mevcutken, mahpuslara ve mahpus yakınlarına yönelik uygulanan bu onur kırıcı arama biçimi sonlandırılmalıdır.



Mahpusların iletişim hakkından olabildiğince faydalanmaları sağlanmalı, talep edilen tüm TV kanalları ayrım gözetmeksizin izlenebilmelidir.



Bölgenin yaz aylarında çok sıcak olduğu düşünüldüğünde, bu aylarda koğuşta yaşamak adeta bir işkence haline gelmektedir. Bu nedenle, koğuşlara klima koyulması değerlendirilmelidir.



Ekonomik durumu olmayan mahpuslar, koğuşlara gelen elektrik faturalarının ödenmesinde ciddi zorluklar yaşamaktadır. Ayrıca, yine maddi olanaksızlardan dolayı yalın ayak gezen çocukların ihtiyaçlarının biran önce karşılanması gerekmektedir. Raporda cezaevlerinin koşullarının iyileştirilmesi hususunda çözüm olarak önerilen yollardan biri olan 'gönüllü kuruluşlar ile işbirliği', devletin yaşamlarından ve güvenliklerinden sorumlu olduğu mahpuslara yönelik yeterli kaynak ayıramadığının kanıtıdır. Bu noktada devlet alması gereken sorumluluğu biran önce almalı ve bu durumda olan mahpuslara yönelik ek ödenekler Bakanlıkça sağlanmalıdır.



Kamera bulunmaması sebebiyle halılı odalar cezaevlerinin kara kutuları haline gelmiştir. Bu odalar her türlü dayak ve kötü muameleye ortam hazırlamaktadır. Bu nedenle cezaevlerindeki 'halılı oda, süngerli odalar' biran önce kaldırılmalıdır.



Cezaevlerinde adeta bir disiplin uygulamasına haline dönüşmüş şiddete biran önce son verilmelidir."

Kaynak: baskahaber.org