BASINA VE KAMUOYUNA
16.08.2014
Hapishaneler birer tabutluğa dönüşmüş durumda. AKP iktidarı döneminde, Adalet bakanlığı verilerine göre hapishanelerde 2013 mahpus hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetti.
Türkiye genelinde 362 ceza infaz kurumu var. Yeni yapılan 72 Hapishanenin yapımı devam etmekte. Var olan hapishanelerdeki mahpus sayısı ise; Ocak 2014 tarih itibariyle,151.047 Mahpus bulunmakta. Bunların 131.080 hükümlü,19.967 si tutuklu ve Hapishanelerde 144.075. erkek 5.348. kadın 1624’i çocuktur. Ve bunlar içerisinde Cezaevi komisyonumuzun ulaşabildiği verilere göre hapishanelerde, 230 u ağır 624 hasta bulunmaktadır.
Hapishanelerin fiziki yapısı, infaz koşullarının yarattığı olumsuzluklar, özellikle tecrit uygulamasının fiziki ve psikolojik etkileri bilinmektedir. Mahpuslar beslenme, hijyen, sağlığa ulaşım hakkı gibi en temel haklarından, insani yaşam standartlarından yoksun bırakılmaktadır. Bunun yanı sıra uzun süreli hapis cezalarının ve tecridi had safhaya vardıran hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı kuralların, disiplin cezalarının mahpusların sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri de gözler önündedir.
Hasta mahpusların sorunu, mahpus yakınları başta olmak üzere, insan hakları savunucuları tarafından eylem ve etkinliklerle gündemde tutulmaya çalışılmaktadır. Böylesi hassas ve insani bir konuda yetkililerle defalarca yapılan görüşmelere rağmen sorunlar hala çözülmemiştir. Ne yazık ki, bugün karşımızdaki tablo eskisinden daha vahim durumdadır. Hasta mahpusların durumu her geçen gün daha da kötüye gitmekte ve sayıları her gün artmaktadır.
Hapisteki mahpusların yaşam hakkı başta olmak üzere tüm haklarının korunması öncelikli olarak devletin sorumluluğu altındadır. Yaşamları pamuk ipliğine bağlı ağır hasta mahpuslara ilişkin olarak acilen, tartışmaya ve muğlak ifadelere yer bırakmadan bir düzenlemenin yapılması gerekmektedir. Sorunun hukuki gereklilikleri bir kenara bırakılıp insani boyutuyla ele alınmalıdır.
F oturmamızın 126. Haftasında sizlere bir yıl dört aydır hapiste olan 75 yaşında ki Ekrem Çiçek’in durumunu aktarmaya çalışacağız.
75 yaşında ve sadece bir yıl cezası kalan hasta mahpus Ekrem Çiçek tutuklu bulunduğu Diyarbakır D Tipi Kapalı Hapishanesinde tansiyon ilaçlarının iki hafta geciktirilerek verilmemesi sonucu beyin kanaması geçiren ve vücudunun sağ tarafı felç olan Ekrem Çiçek, hastanenin yoğun bakım ünitesinde 2,5 aydır yaşam mücadelesi vermektedir.
Beyin kanaması sonrasında kaldırıldığı Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ilk müdahalenin ardından mahkûm koğuşu yok denilerek Ankara’ya gönderilmesi gerekir gerekçesiyle, hapishaneye geri gönderilmek istenir. Saatlerce hastanenin kapısının önünde bilinci kapalı halde bekletilir. Milletvekilleri ve Diyarbakır şubemizin çabaları soncunda hastaneye yatışı yeniden sağlanır. Hala Hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam eden Çiçek için doktorlar şuurunun yeni yeni açıldığını ve gidip geldiğini, hayati riski daha atlatamadığını, iyileşmesi durumunda da kendi ihtiyaçlarını hiçbir şekilde karşılayamayacağını söylüyorlar.
Ekrem Çiçek’in kızı Remziye Çiçek ‘Babamızın eski halinden umudumuzu kestik’ yoğun bakımdan çıksa dahi, eskisi gibi olamayacak. Bu haliyle kesinlikle hapishanede kalamaz. Babamızın eski sağlığına kavuşmayacağını biliyoruz. Bizde eski halinden umudumuzu kestik zaten. Hiçbir şekilde konuşamıyor. Bazen ancak gözünü kısa süreliğine açabiliyor diyor. Bu durumda olan ve tahliye olmasına bir yıl kalan Ekrem Çiçeğin bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz.
CAFER AYKAÇ Tekirdağ F Tipi Hapishanesi; Böbrek sorunları yaşıyor, ameliyat olması Lazım.
DAĞISTAN ÖZTÜRK Tekirdağ F Tipi Kapalı Hapishanesi ;Tek gözü görmüyor, diğer gözünde İltihaplanmadan dolayı görme yetisi azalmış.
DENİZ TEPELİ Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi; Yumurtalıkta 2.2mm lik kist ve kanaması var. Kırşehir’de Patoloji Ve Biyopsi olmadığından Ankara’ya Sincan Hapishanesine sevk edilmiştir.
DOĞAN TEKER Kürkçüler F Tipi Kapalı Hapishanesi; Vücudunda tanı konulmamış şişlikler var.
DÜZGÜN KORKMAZ Elazığ Hapishanesi; Çöl yak hastası
DÜZGÜN KARTAL Kırıkkale F Tipi Hapishanesi; Astım hastası, ağır nöbetler geçiriyor.
DİLAVER KEKLİK Kırıklar 2 Nolu F Tipi Hapishanesi; Beyninde Kist var, Mide ülseri, kan şekeri.
EBEDİN ABİ Kırıkkale F Tipi Kapalı Hapishanesi; Diyabet üs Mellütüs ve koroner arter hastalığı.
EMİNE AŞKARA Şakran Kadın Kapalı Hapishanesi ;Rahmi alınmış, Kanser olma riski yüksek.
ERDAL POLAT Bandırma E Tipi Hapishanesi; Sağ el hasarlı ve felçli.
Bir kez daha söylüyoruz. Ağır hasta mahpusların tahliyeleri önündeki “adli tıp raporu”, “savcılıktan görüş istenmesi” gibi engeller kaldırılmalı, zaten durumları ağır olan mahpuslar Adli Tıp raporu alabilmek uğruna farklı illerden ring adı verilen hapishane araçlarıyla İstanbul’a gelmek zorunda bırakılmamalı ve bulunduğu ildeki devlet hastanelerinden alacağı heyet raporları yeterli görülmeli, bu konuda acilen bir düzenleme yapılmalıdır
ERDAL POLAT, EMİNE AŞKARA, EBEDİN ABİ,DİLAVER KEKLİK, DÜZGÜN KARTAL, DÜZGÜN KORKMAZ,DOĞAN TEKER, DENİZ TEPELİ, DAĞISTAN ÖZTÜRK, CAFER AYKAÇ
SERBEST BIRAKILSIN!
EKREM ÇİÇEK SERBEST BIRAKILSIN!
SUSMA SUÇA ORTAK OLMA!
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
İSTANBUL ŞUBESİ CEZAEVİ KOMİSYONU
- 1 gösterim