Hasan Mantıcı

Hapishanede 31 Yılına giren HASAN GÜLBAHAR'dan yeni mektup var

"Yürümek iyiye, haklıya, doğruya

Dövüşmek yolunda iyinin, haklının doğrunun

Zapt etmek iyiyi, haklıyı, doğruyu"

Nâzım HİKMET

Merhaba Sevgili Adil Hocam,

Dışarıda şakır, şakır bir yağmur kışta olduğumuzu hatırlatırken bende yatakhanede kaloriferin önüne çektiğim masada seninle sohbetteyim. Yaş aldıkça insan kendine sıcak yerler mi arar oluyor ne! :)

Hasta Tutsaklardan Zeliha Bulut hastanede yaşadıklarını anlatıyor

"Son çıkan yasa kapsamında hasta tutsaklar listesinde olduğumdan numuneye sağlık raporu için birçok bölümün kuruluna çıkarılmak için gidişlerim oldu. Resmen burnumuzdan getirmek için her şeyi yaptılar. Sabah buradan çıktık. Evrim’le, evrim varis ameliyatı olmuş bir ay geçmişti. Evrim gitti. Giriş katında muayene yerinde asker çıkmadığı için dördüncü kattı sanırım oraya çıkarmışlar. Doktor oraya çıkmamış. Hemşire dikişlerini almış o kadar. Halbuki evrimin ağrıları-hissizlik sorunu vardı.  Bense saat 9 da oradaydık 4 de kadar ringde bekletildim.

Bolu hapishanesinden yeni mektup var

Sevgili dostlar, Merhaba!

Uzun bir aradan sonra senden, sizlerden haber almak, iyi olduğunuzu bilmek, sevindirdi beni. Uzun zaman senden haber gelmeyince, biraz da merak etmiştim.

Bu ülkede Aziz Nesin’lik davalarla karşılaşmak, normal bir hal aldı neredeyse. Ancak senin de bildiğin gibi, böylesi ucube dava, “genelge” “yönetmelik” ve uygulamalarla karşı karşıya kalan hapishanedekiler oluyor. Hele şu F Tipi genelgeleri baştan sona kadar insan mantığıyla bağdaşmayan şeylerle dolu. Neyse, uzun hikaye ve tüm bunlara vakıf olan birisin.

Yazar Muzaffer Tansu hapishanede üniversiteyi bitirdi

Sevgili Hocam

Nasılsınız?   Gönderdiğiniz kartı aldım teşekkür ederim. Her zamanki gibi çok düşüncelisiniz.

Zarftan bir de gazete haberi çıktı! Karabük’e gönderdiğiniz salyangoz kartıyla ilgili! İlk okuyuşumda bu haberi anlamlandırmakta güçlük çektim açıkçası. Bunun bir şaka ya da ironi yüklü bir anlam taşıdığını sandım. Daha doğrusu aklım-mantığım beni böyle düşünmeye yönlendirdi. Daha sonra bunun gerçek bir durum olduğunu anlayabildim.

Adil Okay’la mektuplaşması yasaklanan KASIM KARATAŞ’ın bir yazara mektubu

KASIM KARATAŞ

T TİPİ HAPİSHANE KARABÜK

10.3.2014

 

Saygıdeğer Dost HASAN MANTICI, Merhaba,

Sizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

“Filistin Güncesi” için eline yüreğine sağlık demekle, söylenecekleri karşılayacağını düşünüyorum. Tarihin bu kesitinden bizleri mahrum bırakmadığın için minnettarlığımı iletiyorum. Deyim yerinde ise bir solukta okuyup-bitirdim.

1000 Yıl Hapse Mahkum Edilen Sosyalistlerden Naci Güner’den mektup var.

6 Nisan 2014

Sevgili ADİL,

Sevgilerimi iletiyor, coşkuyla selamlıyorum. Mektubum, 12 Mart tarihli kartlarına cevaptır. Doğru söylüyorsun, tescililer, bir bakıma ödüllendirilecek, tahliye edilirken, bizler siyasal kararlarla hapishanelerde, tutuklamaya, cezalandırılmaya devam ediliyoruz.

Şairin dediği gibi “Kürde direnmek kalıyor”. Bize uyarlarsak, ezilenlere, sosyalistlere direnmek, zülme direnmekten başka bir şey kalmıyor.

"DEVLET ADİL OKAY’IN MEKTUPLARINA AMBARGO KOYMUŞ"

23 Yıldır zindanda olan KASIM  KARATAŞ yazıyor:

"Sizin bana gönderdiğiniz ve “sakıncalı” deyip verilmeyen mektubunuz için İnfaz Hakimliğine başvurdum. Aradan neredeyse üç ay geçti hala bir karar verilmiş değil. Yine Abdullah Çelik arkadaşa gönderdiğiniz mektupta, iki ay sonra, arkadaşa “sizin gelen mektup sakıncalıdır” deyip, tebligat yaptılar."

Sevgili Adil,