bakırköy kadın cezaevi

Bakırköy Cezaevi’nin gönüllü sakinleri

Hapishanede insan her gün aynı güne uyanır. Avlu kapısı açılır, sayıma gelinir, karavana gelir, karavana gider, akşam olur, avlu kapısı kapanır, sayım olur. Bu böyle gider. Avukat görüşleri, aile görüşleri, tahliyeler bu birbirinin aynı gün ve birbirinin aynı mekandaki tek tek zamansal kırılma anlarıdır. O zaman o rutin aksar, bölünür. Zaman farklı akar. Güneş farklı ışır ya da rüzgar farklı eser. Diğer günlerde ise güneşin hangi saatte avlunun hangi noktasına düşeceğini bile ezbere bilir insan. Tüm bu aynılığa, kopyala-yapıştır günlere rağmen her gün ‘farklı bir şey’ fark edersin.

Meral Remziye Turmuş yazdı: "Haftada iki kere aramaya geliyorlar, taş üstünde taş bırakmıyorlar."

"haftada iki kere aramaya geliyorlar, taş üstünde taş bırakmıyorlar. Tüm yaşamınızın bir odada olduğunu ve haftada iki kere hırsızın girip, odayı yerle bir ettiğini düşünün. (...) Son aylarda her geldiklerinde eşyalarımıza el koymaya da başladılar. Zaten az eşyamız var. Bir de iki günde bir gelip, bir şey almadan gitmiyorlar. (...) Son aylarda her geldiklerinde eşyalarımıza el koymaya da başladılar. Zaten az eşyamız var. Bir de iki günde bir gelip, bir şey almadan gitmiyorlar. (...)  Saldırılar çok fazla. Nefes bile alamaz hale geliyoruz.

"Bakırköy hapishanesinde kadınların mahremiyeti sıfırlandı..."

Bu Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nde tutulan mahpus (öykü yazarı) Remziye Meral Turmuş’un sesi. Sesleniyor Meral duvarların ardından: “Tüm yaşamınızın bir odada olduğunu ve haftada iki kere bir hırsızın girip odayı yerle bir ettiğini düşünün” diyor…

Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nde neler oluyor? Hapishanelerdeki hak ihlallerine her gün bir yenisi eklenirken bir haber de Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nden geldi.