Tekirdağ, Kandıra, Sincan ve Bakırköy cezaevlerine, tüm sosyalist gazete ve dergilerin girişi yasaklandı. Gerekçe ise Adalet Bakanlığı'nın çıkardığı bir genelge. Ancak genelge henüz ortada yok.
Etkin Haber Ajansı / 18 Kasım 2014 Salı, 11:48
İSTANBUL- Geçtiğimiz günlerde hücrelerde 5 kitap sınırlamasıyla gündeme gelen cezaevlerinde bu kez daha büyük bir yasağın uygulanmasına başlandı.
Tekirdağ ve Kandıra F tipi cezaevleri ile Bakırköy ve Sincan kadın kapalı cezaevlerinde dağıtım şirketleri tarafından dağıtılmayan tüm gazete ve dergilerin cezaevine girişi yasaklandı.
Tutuklu yakınlarının, Bakırköy Cezaevi'ne götürdüğü Atılım gazeteleri, "genelge" gerekçesiyle içeriye alınmadı. Genelge, tutuklu yakınlarına gösterilmedi.
Öte yandan benzer uygulama Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde de yaşandı.
Cezaevinde müebbet hükümlüsü Muhabbet Kurt, ETHA'ya gönderdiği bir faksla yaşanan baskıyı anlattı.
Kurt şunları yazdı:
"Cuma günü rutin aylık arama geldi. Sabahın erken saatleriydi. Arama bitip gittiler. Biz ortalığı toparlarken, yeniden geldiler, başgardiyan, ikinci müdür ve bir grup gardiyan. Buranın koşulları gereği, kitapları ara koridora görüyoruz. Geri geldiklerinde kitaplarımızı hücrelerimize almamızı, koridoru boşaltmamızı istediler. Acelelerinin nedenini sorup tartıştığımızda açığa çıktı ki, asıl dertleri kitaplar değil dergilerimiz, sosyalist basındı. Bakanlıktan yeni bir karar gelmiş. Israrlarımız sonucu kararı öğrenebildik. 'Yeni' karara göre bundan böyle dışarıdan yollanan ya da kapıdan yatırılan hiçbir süreli-süresiz yayın artık içeriye alınmayacak, bize verilmeyecek. Gerekçe ise tüm 'iyileştirme' programlarına rağmen örgütlerden kopuşların sağlanmaması, iletişimin kesilemeyişi olarak koyuluyor. Eğer dergilerin alınması/verilmesi engellenirse örgütlerden de kopuş mümkün hale gelirmiş. Bu nedenle sosyalist basına, teorik, edebiyat, sanat, gezi gibi her türlü dergiye, yayına ulaşmamız tez elden engellenmeliydi. Eğer almak istiyorsak, buradan paramızla alacağız. Dayatılan bu. Anlaşacakları bayiden kendileri alacakmış."
'DERGİLERİ TESLİM ETMEYECEĞİZ'
Konuyla ilgili idare ile bir görüşme gerçekleştireceklerini belirten Kurt, hücrelerdeki dergileri idareye teslim etmeyeceklerini vurguladı, "Bunu çok net bir biçimde idareye ifade ettik. Alırlarsa, cenk çıkacağını söyledik" dedi.
Kurt, yeni kararın tüm cezaevlerine gönderildiğinin kendilerine söylendiğini söyledi.
ŞİMDİLİK 4 CEZAEVİNDE UYGULAMADA
Ezilenlerin Hukuk Bürosu, Sincan ve Bakırköy kadın cezaevlerinin yanı sıra Kandıra ve Tekirdağ F tipi cezaevlerinde de aynı yasağın uygulandığını bildirdi.
Avukatlar, yasaya gerekçe yapılan genelgeye henüz ulaşamadıklarını bildirdi.
TÜRKDOĞAN: HUKUKSUZ BİR UYGULAMA
İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı (İHD) Öztürk Türkdoğan, uygulamanın hukuksuz olduğunu belirtti ve hapishanelerde yeni sorunlara neden olacağına dikkat çekti.
Sosyalist basının cezaevlerine alınmamasının kabul edilecek bir husus olmadığını kaydeden Türkdoğan, şunları söyledi: "Bizim hukukumuzda, bu konuyla ilgili mevzuat bellidir. Bir yayınla ilgili ancak bir mahkeme yasaklama kararı verirse, o yayın ancak cezaevine alınmaz. Kaldı ki, zaten biz buna da karşıyız. Hiçbir yayınla ilgili olarak bu tip kararlar verilmemesi gerekir ama mevcut uygulamada bile durum budur.
Bu kural genişletilerek, tamamen cezaevi idarelerinin inisiyatifine bırakılması ya da Cezaevi Genel Müdürlüğü'nün bir talimatıyla bu şekilde hareket edilmesi tamamen keyfi bir uygulamadır.
Cezaevindeki bir insanın fikri olarak kendisini geliştirebileceği, devam ettirebileceği araç, yayındır. Yani o iletişim kısıtlaması altında olan, başkaca insanları göremeyen mahpusların ancak kendi dünya görüşüne göre yayınları okuyarak bir nevi kendini var edebilir. Yani yayının mahpuslar üzerinde böyle bir etkisi vardır. Biz, dışarıdaki insanlar, yayını kendi algıladığımız gibi algılamamalıyız. Hele ki hücrede tutulan bir insan bakımından bir yayına ulaşmak çok çok daha önemlidir, ekmek gibidir, su gibidir.
Bu nedenle, bu hukuksuz uygulama cezaevlerinde bir gerilim yaratacak ve yeni sorunlara neden olacak."
Henüz kendilerine ulaşan bir bilgi olmadığını ancak şubeler üzerinden incelemeler başlatıldığını bildiren Türkdoğan, uygulamanın, gerçekten bir genelge üzerinden yaygınlaştırılıp, kalıcı hale getirilmeye çalışılıyorsa kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunacaklarını söyledi.
Kaynak: www.etha.com.tr
- 6 gösterim