Zeynel Firik ve Cihan karaman yazdı: Tekirdağ Hapishanesinde OHAL devam ediyor

“Bir taraftan salgın riski gerekçesiyle her türlü hakkımız kısıtlanmakta diğer taraftan dışarıda pek çok sosyal faaliyetin binlerce kişi ile yapılmasına olanak tanındığı halde 8-10 kişi ile faaliyetlerden yararlanmamıza izin verilmemekte, açık görüş 30 dk. ile sınırlı yaptırılmakta ve telefon hakkımız 20 dk. dan 10 dk. ya düşürülmektedir. Hem kısıtlamalar sürdürülmekte hem de kaldırılmış-normale dönülmüş gibi gene haklarımız tırpanlanmaktadır. Bu anlaşılır ve kabul edilebilir değildir. “

ZEYNEL FİRİK. 1 No’lu F Tipi Hapishane C-87 . TEKİRDAĞ

***

Sevgili Hocam Merhaba, Sınırların olmadığı özgür yarınlar inanç sıcaklığıyla, öncelikle sevgi ve selamlarımı/zı gönderiyor, sevgiyle kucaklıyor ve hayatın tüm zorluklarına inat, içinizdeki coşkunun daim olmasını ve hep gülümsemeni/zi arzuluyorum. Ben ve arkadaşlar da iyiyiz… Sizlerin yürek sıcaklığıyla daha da iyi olacağız…

Göndermiş olduğun/uz senin, Tülin ablanın ve Öykü canımızın, ayrıca bir başka kartlarınızı aldım. Yeniden sizlere konuk olurken biraz koşullarımızdan bahsetmeye çalışacağım…

Covid 19 salgını dolayısıyla yaklaşık iki yıldır olağanüstü koşullarda tutulmaktayız. Alınan tedbirlerden herkes etkilense de, dışarıda her şey normalleşmesine rağmen halen kısıtlamaların sürdürüldüğü hapishanelerdeki tutsaklar daha yoğun ve ağır olarak etkilenmektedir. Hapishaneler aleyhte uygulamaların ilk başlatıldığı yerler olmasına rağmen lehte uygulamalar bakımından her zaman en sona bırakılmaktadır. Bunun genelde haklarımıza dönük olumsuz yaklaşımın bir sonucu olduğu anlaşılmaktadır. Ülke genelinde kısıtlamalar 2021 Temmuz’undan başlayarak kademeli olarak kaldırıldı. Ama hapishanelerde birkaç şey dışında tedbirler olduğu gibi sürdürülmektedir. Dışarıda binlerce insan konserlerde, maçlarda, mitinglerde bir araya gelmekte iken burada 9-10 kişi spor, sohbet, kütüphane gibi faaliyetlere çıkarılmıyoruz. Üstelik 3 doz aşımızı yaptırdığımız halde faaliyetlerden toplu olarak yararlandırılmıyoruz. Kurum personeli iki aydır normal mesai düzeninde. Her gün dışarıdan gelen personelle doğrudan temasımız olmaktadır. Bunda herhangi bir risk görülmezken dışarıyla hiçbir teması olmayan 3 doz aşılanmış tutsakların 9-10 kişi beraber faaliyetlere katılımı riskli görülmektedir.

Salgın sonrası tüm haklarımız/faaliyetler askıya alındı, aylar sonra çok sınırlı olarak belli hakları/faaliyetleri kullanmamıza olanak tanındı. 45 günde bir birlikte kalan 2-3 kişinin 1 saat spora çıkarılması sağlandı. Kapalı ziyaret kademeli olarak başlatıldı. İlgili yasaya göre ayda 3 kez kapalı ve 1 kez açık olmak üzere her seferinde 1,5 saat ziyaret hakkı bulunmaktadır. Adalet Bakanı “normalleşme” sağlandığında hak kayıplarının telafi edileceğine dair söz vermesine rağmen bu söz tutulmadığı gibi açık görüş sınırlı sayı ve 30 dakika ile yaptırılmaya başlandı.

Ayrıca 20 Aralık 2021 itibariyle 20 dk. olan telefon hakkı 10 dk. ya düşürüldü. Kısıtlamalar hemen hemen olduğu gibi sürdürülürken telefon hakkının hemen sınırlanması iyi niyetli bir yaklaşım sergilenmediğini göstermektedir. Birçok tutsağın ailesi uzak illerde oturduğundan, yaşlı-hasta ya da risk grubunda olduğundan, kısıtlamalar ve maddi imkansızlıklar nedeniyle de doğru düzgün ziyarete gelemediği gözetilmeyerek telefon hakkı genişletilecekken ilk fırsatta sınırlanmaktadır. Bu da, bize, haklarımızın ihlalinin salgın bahane edilerek meşrulaştırıldığını düşündürmektedir.

Bu kısıtlamaların her birinin en ağır etkilerini ağırlaştırılmış müebbet tutsaklar yaşamaktadır. Yıllardır zaten çok ağır koşullarda tutulmaları yetmiyor gibi her aleyhte uygulama onlar için iki kat bir hak gaspı, kısıtlama ve yalnızlaştırmaya neden olmaktadır. Diğer tutsaklar haftada bir 10 dk. aileleriyle görüşebilirken onlar 2 haftada bir 10 dk. telefon görüşmesi yapabilmekteler. Bütün haklar kısıtlanmışken aynı ünitede kalan 2-3 ağırlaştırılmışın havalandırmaya beraber çıkmasına bile izin verilmemektedir. Diğer tutsaklardan farklı olarak ziyaret hakkı ayda iki defa ile sınırlanmıştır. Bir taraftan salgın riski gerekçesiyle her türlü hakkımız kısıtlanmakta diğer taraftan dışarıda pek çok sosyal faaliyetin binlerce kişi ile yapılmasına olanak tanındığı halde 8-10 kişi ile faaliyetlerden yararlanmamıza izin verilmemekte, açık görüş 30 dk. ile sınırlı yaptırılmakta ve telefon hakkımız 20 dk. dan 10 dk. ya düşürülmektedir. Hem kısıtlamalar sürdürülmekte hem de kaldırılmış-normale dönülmüş gibi gene haklarımız tırpanlanmaktadır. Bu anlaşılır ve kabul edilebilir değildir.

Bir başka sorun da hastane-adliye sevklerinden sonra uygulanan karantinadır. Sevke gidenler geri dönüşlerinde 14 gün karantinaya alınarak bu sürenin sonunda test negatif çıkarsa karantina sonlandırılmaktadır. Sevk dönüşü 14 günlük karantina süresince karantinada tutulan tutsaklar, diğer tutsaklarla temasları olmadığı halde havalandırma kapıları kapalı tutularak hak gaspı ve keyfi tecrit koşullarına tabi olmaktadırlar.

Sonuç olarak; hapishanelerdeki tedbirlerin haklarımızın daha fazla ihlaline neden olacak biçimde sürdürülmesinden vazgeçilerek, daha adaletli bir şekilde haklarımızı kullanmamızın olanakları yaratılmalıdır. Açık görüş süresi uzatılarak ve faaliyetlerden toplu olarak yararlanmamızın önü açılmalıdır. Pandemi boyunca telefon görüşme hakkı kısıtlanmamalı olanaklar ölçüsünde genişletilmesi gözetilmelidir… Karantina uygulamasında havalandırma kapıları açık tutularak tutsakların havalandırma hakkından yararlanması sağlanmalıdır.

Sevgili Adil Hocam, daha öncesinde de aktardığım-ız bazı sorunlara değinmiş ve tekrar olmasın diye, yine birkaç sorunla üstte belirttiklerimle konuğun-uz oldum. Bu özgülde gerekli duyarlılığın yaratılacağına olan inancımı paylaşırken toplumun maruz kaldığı yoksulluğun öneminin elbette ki farkında olmakla beraber, ülkenin resimlerinden biri de hapishanelerdir. Özce, azınlıkların yarattığı tüm sorunlar, toplumun bir sorunu olarak görmek ve duyarlılığı da bu özgülde yaratmak gerektiğine inanıyorum, bu hususta tüm yürek sıcaklığın(ız)la sesimize ses olacağını bildiğimi-zi belirterek yavaştan müsaadeni istemiş olayım. Sevgili Hocam, yeni bir sohbette buluşuncaya dek, özelde sana, Tülin ablam’a, Öykü canımıza ve tüm umut sıcaklığını yüreğinde taşıyan dostlara selam ve sevgilerimi-zi yeniliyor çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Kendin(iz)e çok çok iyi bakın. Umut ve Dirençle Kalın. Sevgilerimizle…

Zeynel Firik-Cihan Karaman

16.01.2022

ZEYNEL FİRİK

1 No’lu F Tipi Hapishane C-87 TEKİRDAĞ