Mesut Deniz

Bazi Aslan ve Mesut Deniz Sürgünden Yazdı: Adresimi Yakınlarıma Duyurun

 

Yanımıza alacağımız eşyalarımız verilmedi. Hastalar bu nedenle ilaç sıkıntısı çekti. Selmani adlı bacağından ameliyatlı bir arkadaşın değneklerine “kurumun malı” denilerek el kondu. “Ameliyat için gittiğimde Silivri’de ben aldım bunları” diyerek durumu açıklamaya çalışıp tartışan arkadaş yürüyemeyecek halde iken kelepçelenip ringe atıldı.

Dışarıdan İçeri Mektup II: "Mazgaldan atladım, yanına geldim. Rüya değil; gerçek!!

CAN MESUT KOCAMAN MERHABA SANA, HEPİNİZE...

"Güneşin olsun gönlünde...."

Mazgaldan atladım, yanına geldim. Rüya değil, rüya değil; gerçek!!

Mazgaldan atladım ve Kızılırmak’ın bu şarkısıyla sana merhaba dedim. Duyuyor musun? Hatırlıyor musun bu şarkıyı!! Hatırlamıyor musun? Hatırlamazsan hatırlama, bir şey olmaz. Ben gönderiyorum sana; yanındakilere söyle, hemen benim yerime söylesinler bunu sana!

İhmal etmesinler!! Bakalım bu şarkı sana kalem tutturup bir şeyler yazdırabilecek mi?

Tuhaf şeyler!

Ömer Utan, aldığı 17 yıl hapis cezası nedeniyle Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde, 4 yıldır yatıyordu. Ancak Yargıtay, okurumuzun aldığı cezanın örgüt üyeliği kısmını bozup, diğerlerini onaylayınca, cezaevi yönetimi, “Sen örgüt üyesi değilmişsin; o nedenle seni burada tutamayız” deyip, kendisini Kandıra 1 No’lu T Tipi Cezaevi’ne sürgün etmişler. Okurumuzun itirazı üzerine, yeniden kaldığı F Tipi Cezaevi’ne geri gelemese de, orada konulduğu adlilerin bulunduğu ilk koğuştan, yurtseverlerin bulunduğu bir koğuşa geçebilmiş.