UMUT ÇIĞLIĞI

Saat kör geceyi vururken,

Hüzünlü bir şarkı yuvalanır dilden öteye.

Açılır şimdi mazilerin vanası aheste aheste.

Ne kadar güzeldi dağların eteğinde dinlediğim kaval sesi.

Ovaların yeşilimsi halısında, kokladığım papatyalar,

Peki ya ay ışığında koştuğum sokaklar

Arşı yaran körpe türkülerim…

Katre katre dökülür suskun gözlere

Özlem nedir? Sıla nedir? Hasret nedir?

Zindan kördür, gecesini şiir aydınlatır

Dökülür işte birkaç dert u cefa

Ne yazık ki işitmez zebani duvarlar

Ağlar dururum. Bu bir itiraf olsun

Duvarlar yine suskun

Suçum idamlıkmış statükolarca.

Onurlu bir dirhem, helal bir dilim düşlemişim

Bozkırlarda koşan özgür bir ceylana özenmişim

Fersah fersah yanan ormanları yazmışım

En önde özgürlüğü haykıran bir çığlıkmışım

Demem demem yalandır demem

Dertsiz namerde dert dökmem

Bende dursun onurlu dirhem isteğim,

bende dursun özgürlük aşkı

Karnımı doyuran bir dilim olsun

Zindanım aşk ve özgürlükle anılsın

Tövbe çekerim ilk defa

ahlı vahlı yaşama

Kulak kesilirim ötelerden koşan 

umut çığlığına.

Uğur YILMAZ

2 Nolu Yük. Güvenlikli hapishane

C 26

ELAZIĞ