Tutsak Yüksel Direnişçisi yazdı: “Yaratılmış suç isnatlarıyla insanların gözaltına alınmasına tepki göstermekten, bırakılmalarına sevinmeye kadar evrildik"

09.10.2020

Merhaba Değerli Sibel hocam,

            24.09.2020 tarihli mektubunuz ve kartlarınızı 9 Ekim’de aldım. Tam da görüşte Temel hocamızın bırakılmış olduğunu öğrenmiştim ki akşamı sizden mektup geldi. (…) Bugün görüşte Defne hanımın hiç gözaltına alınmamış olduğunu ve tüm gözaltıların bırakıldığını öğrendim. “Yaşasın!” dedim.

“Yaratılmış suç isnatlarıyla” insanların gözaltına alınmasına tepki göstermekten, bırakılmalarına sevinmeye kadar evrildik hocam. Fakat asla kanıksamayacağız. Biliyoruz ki itiraz eden herkese bir örgüt bulabilirler. Ergenekon misali… Fakat sonra o örgütü “hukuken” oluşturan hakimlere-savcılara yakalama kararı da çıkarabilirler! (Bknz: Günümüz) Demek ki mesele temiz ve haklı olmaktır. İktidara göre biz, ağaç kökü yemeliydik. Fakat asla itiraz etmemeliydik. Açlıktan ölmeli veya üzüntüden kanser olmalıydık.  Kalbimiz bu dışlanmaya, bu suçlanmaya daha fazla dayanamayıp durmalıydı.

Onlar için en iyi Khk’lı ihraç edilmekle kalmayıp ölmüş, öldürülmüş Khk’lı idi! Bizse Khk zulmünün canını aldığı tüm Khk’lıları BİR kabul ettik. Ne zaman bir Khk’lının ölüm haberini alsam, kendimi cenaze sahibi gibi hissettim hep. Kalbimin derinliklerinde sayısız cenaze evi var. Sayısız mezara gömülen sayısız tabutlar… Ne zaman bir Khk’lı ölse, kim olduğu, “neci” olduğu en son mesele oldurdu benim için. Değil mi ki aynı yerden kırıldı kalbimiz? Kim olursa olsun ölen, ben hep cenaze sahibiydim. Bu yüzden “işimizi geri istiyoruz” direnişi, bir gurur meselesidir aynı zamanda. Ahdımızdır Kazım öğretmene, Eyüp öğretmene, Arslan öğretmene, Sevgi hemşireye… Onların öksüzlerine, yetimlerine… Siyasal iktidar, istediği kadar terörize etsin; Khk’lar ne kadar kirli ve haksızsa, biz o kadar temiz ve haklıyız. O kadar haklıyız ki, mutlaka kazanacağız!

            İçim dolmuş hocam. Aslında Temel hocayı soracaktım. İyidir umarım. Benim adıma da “geçmiş olsun” der misiniz? Bir de “iyi ki varsınız hocalarım” dediğimi, sizi ve Temel hocamızı çok sevdiğimi söyler misiniz? Başkaca isteğim,  kendinize çok iyi bakın. Sizin iyi olduğunuz ülkenin iyi olma umudu hep vardır.

Nazan BOZKURT/ Gebze Kadın Kapalı Cezaevi

Kaynak: Sibel Özbudun