"Hücremize değerli bir konuk oldunuz"

                                                                                                                         24.03.2022

Merhaba Osman Arkadaş

Öncelikli olarak, selam ve saygılarımla birlikte, sağlık ve başarı dileklerimi gönderiyorum. 10.03.2022 tarihli mektubunuzu aldım. Geciktirmeden yanıtlayayım dedim. Mühürden dolayı, okunmayan (hikayenin) yerleri, gönderdiğiniz belge üzerinden yeniden yazdım ve o belgeyi de tekrar gönderiyorum. Bu kaşe konusunda, cezaevi müdürlüğüne dilekçeyle başvurarak, bu konularda biraz daha özenli davranmalarını istedim. Eğer kaşeler, sayfaların kenarına veya paragraf geçişlerinin olduğu boşluklara denk getirilirse çok fazla sorun olmaz. Bizler de yer yer bu konularda sıkıntılar yaşayabiliyoruz.

Gönderdiğin mektupta, çalışmanız hakkında da belli bir bilgilendirme yapmıştınız. Hakikaten, bu yönlü çabanızı yürekten kutluyorum. Bu tür çalışmalar dışarıya dönük olduğundan dolayı, biz tutsaklar açısından dışarıyla buluşmada önemli bir nefes borusu işlevini görüyor. Öte yandan da, bu türden uğraşlar bize cesaret ve moral veriyor. Yazdığınız satırları, yanımdaki yoldaşlara da okudum. Hakikaten samimiyetiniz ve içtenliğiniz kelimelerinize de yansımıştı. Bir bakıma hücremize değerli bir konuk oldunuz. Bu vesileyle tekrardan, sıcak selamlarımızla birlikte, duyarlılığınız için çok teşekkür ediyorum. Sanırım, Cezmi arkadaşların da gönderdiği hikayeleri aldınız. Onların da selamlarını gönderiyorum. Biliyorum, F Tiplerinde üç kişiyle kalıyoruz. Yani, Standard model böyledir. Bu bakımdan, okumak, yazmak ve hayal etmek için, epey zamanımız oluyor. Tabii, motivasyon ve çalışma disiplinide önemli faktörlerdir. Zaten tutsaklarla yazıştığınızdan dolayı bu mekanlar hakkında belli bir aşinalığınız gelişti. (…)  

Pandemiyle birlikte, cezaevlerinde de koşullarımız biraz daha zorlaştı. Mecvut hastalık devam ettiğinden dolayı sohbet vb. etkinliklere çıkamıyoruz. Yaklaşık iki yıl sonra bu ay açık görüş hakkı tanındı. Umarız bu yaza doğru Covid gündemden düşer ve yaşam olağan seyrine döner.

Değerli Osman Arkadaş, kendimden bahsetmemi istemiştin. Mektubunu okuyunca, yanımdaki yoldaşlara „Cezaevindeki yaşantımı dile getiririm, doğal olarak dışarıdakiler üzülüyor“ dedim. Hakikaten, bizimkisi tam bir rehinelik oldu. Bizden önceki kuşaklar en fazla 20 yıl yatıp çıktılar. Ama, şu an 30 yıla razıyız ama bazen bu da elimize geçmiyor! Ben 1970 Malatla-Doğanşehirliyim. Kürt ve aleviyim. Samsun‘da üniversite okurken 1991 yılında kendimi siyasetin içinde buldum! 1994 sonbaharında yakalandım ve 2024 sonbaharındaiçeride 30 yılım doluyor. Sırayla Malatya-Yozgat-Elbistan-Ermenek ve yaklaşık 8 yıldır da buradayım. Bir aksilik olmazsa, 2-3 yıl sonra siz değerli dostların tabiiki misafiri olup, çayınızı içeceğim.

Tabii,benim konumumda onlarca yüzlerce arkadaş var. Umarım, Türkiye başta Kürt sorunu olmak üzere kendi iç sorunlarına odaklanarak bölgede de rolünü barış için oynar. Belki bizler de uzun süre içerde tutulmayız. Bende, kendimden kısaca böyle bahsedebilirim. Sağlığım ve sıhhatimde çok ciddi bir problem yoktur. İnandığımız değerler ve siz değerli dostlar için kendimizi ruhen ve fizikmen korumaya çalışıyoruz.

Bu duygularla tekrardan, şahsınızda başta bu çalışmada yer alan arkadaşları ve bütün dostları saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Sağlıcakla Kalın

Mehmet Şahin 1 Nolu F Tipi Cezaevi KANDIRA / KOCAELİ

Fotoğraf:  Engin Çolakoğlu