Çocuk Mahpuslara İlişkin Hak İhlali İddiaları, Bilgi ve Denetim Mekanizmalarına Yapılan Başvurular ve Akibetleri Raporu

2015 Kasım – 2017 Haziran

ÇOCUK MAHPUSLAR RAPORU

Çocuk Mahpuslara İlişkin Hak İhlali İddiaları, Bilgi ve Denetim Mekanizmalarına Yapılan Başvurular ve Akibetleri Raporu

KASIM 2017

ÖZET

Türkiye’de 07.04.2017 tarihli verilere göre 12-18 yaş aralığında 1715’i oğlan, 63’ü kız olmak üzere 1778 tutuklu, 994’ü oğlan, 28’i kız olmak üzere 1022 hükümlü, toplam 2800 çocuk mahpus bulunmaktadır. Adalet Bakanlığı’nın paylaştığı istatistikler, genellikle erkek ve kadın, tutuklu ve hükümlü gibi sınıflandırmalara dayalı olarak yayınlanmaktadır. İstatistiklerin, sadece bu bağlamlarda paylaşılıyor olması, hapishanelerde bulunan yabancı, engelli, LGBTİ, azınlık gibi çocuk mahpus gruplarının ve ihtiyaçlarının görünmez olmasına sebep olabilmektedir. Ayrıca bu istatistikler anlık durumu göstermekte hapishanelerdeki nüfus sirkülasyonunu gösterememektedir. Bu nüfus sirkülasyonu, yıl içinde toplam hapis cezası alan çocukların sayısından gözlemlenebilmektedir. Adli Sicil ve İstatistik Müdürlüğü’nün istatistiklerine göre sadece Çocuk ve Çocuk Ağır Ceza Mahkemeleri’nde hakkında hapis cezası kararı verilen çocukların sayısı iki katına çıkarak önemli bir artış göstermiş; hapis cezası alan çocukların sayısı 2009 yılında 5.728’iken, bu rakam 2016 yılında 12.423 olmuştur.

Türkiye’deki çocuk mahpuslara yönelik genel bir analiz yapmayı güçleştiren ilk zorluk Adalet Bakanlığı ve bağlı kurumların bilgi paylaşımını gittikçe azalan bir grafikle sınırlandırmasıdır. Öte yandan, kapalı kurumlarla çalışmanın kendiliğinden gelen kısıtlılıklar ve çocuk adalet sistemine ilişkin çalışan STÖ’lerin, Türkiye genelinde ve farklı disiplinleri kapsayacak biçimde örgütlenmelerinin yeterli olmaması, çalışmanın amaçlanan ölçeğe ulaşamamasına neden olsa da, bu eksiklik bilgiye ulaşma araçlarının çeşitlendirilmesi ile aşılmaya çalışılmış ve Türkiye hapishanelerindeki çocuk mahpusların karşılaştıkları hak ihlalleri ve başvuru süreçlerine ilişkin genel bir analiz oluşturulmuştur.

Hak temelli sivil toplum örgütlerinin ziyaret yoluyla hapishanelerde izleme yapmasına izin verilmemesi nedeniyle bu raporda kullanılan yöntemler; mektuplaşma, avukat ziyaretleri, basın taraması ile öğrenilen ya da CİSST/TCPS ve diğer insan hakları örgütleri ile bağımsız avukatlara iletilen çocuk hak ihlalleri iddiaları ve bu ihlaller bağlamında bilgi ve denetim mekanizmalarına yapılan başvurulardır.

Hapishanelere ilişkin doğru ve yeterli bilgilere erişim sorunu ve hak ihlali iddiaları, denetim ve bilgi edinme mekanizmalarının işlevselliğini tartışmayı gerekli kılmaktadır. Öte yandan, gerek insan hakları örgütlerinin denetim ve bilgi edinme talepleri gerekse milletvekilleri tarafından meclis gündemine sunulan soru önergeleri, işkence ve kötü muamelenin ve yaşam hakkı ihlalinin çocuk hapishanelerinde yaygın olarak gerçekleştiğini ortaya koymaktadır.  Sonuç olarak, yaşam hakkı ile işkence ve kötü muamele yasağının çocuk hapishanelerinde istisna olmanın ötesine geçen, yaygın ve sistematik bir hal almış olması; birçok önlemin yanı sıra denetim ve bilgi edinme mekanizmalarının geliştirilmesini bir aciliyet haline getirmektedir.

Öte yandan, çocuk hapishaneleri içerisindeki şiddet, bakanlığın gündemine girdiğinde “akran şiddetine” yapılan vurguyla sınırlı kalmaktadır. Ancak çocukların hapishane personeli tarafından maruz bırakıldığı şiddetle karşılaştırıldığında akran şiddeti, işkence ve kötü muamele örneklerinin sınırlı bir kısmını teşkil etmektedir. Buna rağmen eski Adalet Bakanı’nın işkence ve kötü muamele şikayetlerini “propaganda” olarak nitelendirmesi, mahpusların insan haklarına yönelik yaklaşımı göstermektedir. Kaldı ki bu gibi akran şiddeti vakalarının önlenmesinde temel sorumluluk devlete, hapishane yönetimi ve personeline aittir ve bu konuda sivil toplum örgütlerinin çalışmaları önemli bir yer teşkil etmektedir.

İşkence ve kötü muamelelere ilişkin cezasızlık tablosu acilen çözüm üretilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koymaktadır:

Ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklu çocuklar tarafından son 10 yılda işkence ve kötü muameleye uğradıkları iddiasıyla 92 şikâyet başvurusu yapılmıştır.

2010-2015 yılları arasında ceza infaz kurumlarında ve eğitimevlerinde bulunan çocuk tutuklu ve hükümlüler tarafından yapılan şikayet üzerine işkence ve kötü muamele vakalarına adı geçen personeller hakkında 31’i şikayet üzerine, 33’ü ise resen başlatılan 64 soruşturma açılmıştır. 64 soruşturma kapsamında da 484 personelle ilgili işlem başlatılmış; yalnızca 1 kişi hapis cezası almıştır.

Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre 2015 yılından 12 Eylül 2017 tarihine kadar  işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin 18 başvuru yapılmıştır. Bu başvurulardan, birinin akran şiddeti, diğerlerinin hapishane görevlileri tarafından işkence ve kötü muamele uygulandığına ilişkin iddiaları içeren başvurular olduğu bilgisi paylaşılmıştır. 18 başvurudan 10’unun akibetinin cezasızlık ile sonuçlandığı görülmekte, 2017’deki başvuruların akibetleri veya soruşturmalar devam ediyorsa, soruşturmaların hangi aşamada olduğu bilgisi bulunmamaktadır.

Bu rapor kapsamında ise, Kasım 2015 - Haziran 2017 tarihleri arasında 133 çocuğun şikayetine erişilebilmiştir. Çocukların şikayetleri, 12 farklı başlık altında derlenmiştir. 54 şikayet söz konusu olmuş, bu 54 şikayetten, çocuklar 203 kez mağdur olmuş ve bu şikayet konuları 38 soru önergesine toplam 45 kez yansımıştır. Bir çocuğun birden fazla şikayeti olabildiğinden, şikayetine erişilebilen çocuk sayısı gerçek çocuk sayısından fazladır.

133 çocuğun 203 şikayeti arasında, 111’i işkence ve kötü muamele ile ilgilidir. İşkence ve kötü muamele iddiaları, 6 başlıkta derlenmiştir. Sınırlılıklara rağmen, Kasım 2015-Haziran 2017 tarihleri arasında insan hakları örgütleri aracılığıyla 111 çocuğun işkence ve kötü muameleye ilişkin şikayetine erişilebiliyorken, 10 yılda sadece 92 çocuğun işkence yasağının ihlali nedeniyle şikayetçi olması, hak ihlallerin izlenmesi konusunda Adalet Bakanlığı’nın insan hakları örgütleri ile iş birliğine daha açık olması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu şikayetler 15 hapishaneye dair bulunmakta olup, en fazla şikayet Sincan Çocuk Hapishanesi’nden gelmiştir. Şikayetlere erişilebilmesi, hapishaneleri ziyaret eden gönüllü avukatların, sivil toplum örgütlerinin varlığı ile doğrudan ilişkilidir. Raporda da değinildiği üzere birçok çocuğun avukatlar tarafından ziyaret edilmediği bilinmektedir. Bu bağlamda, Sincan Çocuk Hapishanesi, insan hakları örgütlerinin ve bağımsız avukatların düzenli olarak çocukları ziyaret ettiği bir kurum olması sebebiyle, erişilebilen şikayet sayısı diğer kurumlardan daha fazla olabilmektedir.

***

Türkiye hapishanelerinde 2009 yılından Mart 2017 tarihine kadar hapishanelerde 18 çocuk yaşamını yitirmiştir. 2009 yılından Mart 2017 tarihine kadar hayatını hapishanelerde kaybeden 18 çocuktan 10’unun tutuklu olması, tutukluluk koşullarının tartışılmasını bir kez daha gerekli kılmaktadır. Ayrıca hayatını kaybeden çocuklardan 9’unun intihar sebebiyle hayatını kaybetmesi, çocukların intiharına yol açan koşullarında tartışılması gerektiğini ortaya koymaktadır. 2015 Kasım - 2017 Haziran tarihleri arasında 6 çocuk hapishanelerde hayatını kaybetmiştir. Bu 6 çocuktan 5’i kendi bulundukları oda/koğuşta yangın çıkartmaları, 1’i ise intihar sebebiyle hayatını kaybetmiştir.

2015 Kasım / 2017 Haziran tarihleri arasında çocuk mahpuslara ile ilgili genel istatistiklere ilişkin 68 bilgi edinme başvurusu yapılmıştır. 68 bilgi edinme başvurusundan 42’sine yanıt alınamamış, 26’sı yanıtlanmıştır. Yanıtlanan bilgi edinme başvurularından 9’unda bilgi paylaşılmış, 17’sinde çeşitli nedenlerle bilgi paylaşılmamıştır.

***

TBMM’de 38 soru önergesi, 7 araştırma önergesi verilmiştir. Bu önergeler, Cumhuriyet Halk Partisi ve Halkların Demokratik Partisi olmak üzere iki parti tarafından verilmiştir. Soru önergelerinden 32’si, 15 günlük yasal süresi içinde yanıtlanmamıştır. “Süresi içinde yanıtlanmadığından gelen kağıtlarda yanıtlandı” şeklinde cevaplandırılan önergelerin cevaplarına erişim bulunmamaktadır. Yalnızca 19 önergenin cevabına erişilebilmektedir. Ancak gerek erişime açık olmamaları, gerek 32  önergenin vaktinde yanıtlanmaması, bu bilgi edinme mekanizmasının etkin ve etkili olmadığını ortaya koymaktadır. soru önergelerinden 12’sinde yaşam hakkı ihlalleri, 25’inde işkence ve kötü muamele iddiaları TBMM’de gündeme getirilmiştir.

CİSST/TCPS, Kasım 2015 - Haziran 2017 tarihleri arasında Adalet Bakanlığı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, İl Cezaevi İzleme Kurulu, İl İnsan Hakları Kurulu olmak üzere 6 ayrı kuruma 29 şikayette ve 79 çocuk ile ilgili toplam 135 insan hakları başvurusunda bulunmuştur. Bu başvuruların herhangi birinde hak ihlali tespit edildiği tarafımıza bildirilmemiştir.

***

Öneriler

- Adalet Bakanlığı’nın stratejik planı gereği çocuk hakları ve insan hakları örgütleriyle ilişkilerini arttırması, hak ihlallerinin ve cezasızlığın önlenmesi konusunda politika belirlemesi gerekmektedir. Bu herhangi bir hak ihlali olmadan, olduğunda ve bir daha asla tekrarlanmaması için atılacak adımların belirlenmesi için önemlidir.

- Adalet Bakanlığı’nın stratejik planı içinde yer alan Çocuk ve Gençlik İnfaz Kanunu Tasarısı’nın sivil toplum örgütleri, bağımsız araştırmacılar, meslek odaları, akademisyenler ve çocukların görüşüne açılması ve geliştirilerek yürürlüğe girmesi gerekmektedir.

- Kanun Hükmünde Kararnameler’in çocuk mahpuslara etkileri göz önünde bulundurulmalı ve bu kararnamelerde yer alan avukat görüşleri, telefon hakkı, eğitim hakkı gibi en temel haklara ilişkin kısıtlamalar, başta statüleri gereği çocuk mahpuslar olmak için yürürlükten kaldırılmalıdır.

- STÖ’lerin, bağımsız araştırmacıların, meslek odalarının ve akademisyenlerin bağımsız izleme yapabilmesine imkan verilmeli, hapishaneler şeffaflaştırılmalıdır.

- İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları ve İl ve İlçe Cezaevi İzleme Kurul’larının çocuk hakları komisyonları oluşturması gerekmektedir. Bu komisyonların, yerinde incelemeler yapması ve bu incelemeler neticesinde tespit edilen sorunları, verilen tavsiyeleri kamuoyunun da izleyebileceği şekilde şeffaflık ilkesi doğrultusunda paylaşması gerekmektedir.

- Çocuk mahpusların, şikayetlerini iletmeleri halinde işkence ve kötü muameleye maruz kalacaklarına ilişkin endişeleri dikkate alınmalı, özellikle yerel düzeyde bulunan denetim mekanizmaları ile merkezi düzeyde bulunan KDK, TİHEK, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu gibi mekanizmaların başvuru alma yöntemlerinin gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu konuda baroların çocuk hakları merkezleri ile de koordinasyon kurulmalıdır.

- Türkiye Barolar Birliği’nin, çocuk, kadın, engelli gibi özel ihtiyaçları olan mahpuslara ilişkin barolarda farkındalık yapacakları çalışmalar düzenlemesi ve barolardaki avukatların hak ihlallerini iletebilecekleri veri tabanı ve kriz masası kurması gerekmektedir.

- Başta barolar olmak üzere çocuk hakları ve insan hakları örgütlerinin çocuk mahpuslar ile ilgili sorunları gündemine alması ve bu sorunlar çerçevesinde bir koordinasyon kurulması gerekmektedir.

- Siyasi partiler, çocuk mahpuslar ile ilgili önergeleri gündemde tutmanın yanı sıra, bütüncül bir çocuk politikası belirlenmesine odaklanmalıdır. 

-  TBMM’de sunulan soru önergelerinin ve STÖ’lerin yaptığı bilgi edinme başvurularının yasal süresi içinde yanıtlanmadığı göz önünde bulundurulmalı, daha etkin ve etkili bir bilgi edinme mekanizmaları kurmak için destek gerekiyorsa STÖ’ler ile bu konuda iş birliğine gidilmelidir.

Bu rakamlar, Adli Sicil ve İstatistik Müdürlüğü’nün 2016 yayınında yer alan çocuk ve çocuk ağır ceza

mahkemeleri başlığından alınmıştır ancak bilinmektedir ki çocuklar, çocuk ve çocuk ağır ceza mahkemelerinin

haricinde yetişkinlerin yargılandığı mahkemelerde de yargılanmaktadır. Dolayısıyla bu rakamların kapsamının sadece çocuk ve çocuk ağır ceza mahkemeleri ile sınırlı olup olmadığı,  açıklanan sayılarda genel ceza mahkemelerinde yargılanan çocukların dahiliyeti bilinmemektedir.

***

Bozdağ Cezaevinde çocuk istismarına karşı tedbiri açıkladı: Tek kişilik odalar yaptık: http://ilerihaber.org/icerik/bozdag-cezaevinde-cocuk-istismarina-karsi-tedbiri-acikladi-tek-kisilik-odalar-yaptik-65237.html - Erişim Tarihi: 01.08.2017

Bozdağ’a göre cezaevlerinde işkence yok: iftira, yalan, propaganda: http://www.diken.com.tr/bozdaga-gore-cezaevlerinde-iskence-yok-iftira-yalan-propaganda/ - Erişim Tarihi: 01.08.2017

“Bozdağ: Beş yeni çocuk cezaevi açılacak”: https://m.bianet.org/bianet/cocuk/182057-bozdag-bes-yeni-cocuk-cezaevi-acilacak - Erişim Tarihi: 14.09.2017

CHP Milletvekili Onursal Adıgüzel’in Başbakanlık İletişim Merkezi’ne 15.08.2017 tarih ve 1701121090 sayılı bilgi edinme başvurusuna 12.09.2017 tarihinde verilen yanıttır.

CHP Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi’nin Adalet Bakanlığı tarafından yanıtlanan bilgi edinme başvurusunun cevabında yer alan tabloya göre 01.01.2009-28.02.2017 tarihleri arasında 17 çocuğun hayatını kaybettiği paylaşılsa da Adana E Tipi Hapishanesi’nde 18.01.2017 tarihinde çıkan yangın nedeniyle yaralanan Mehmet Altunhan isimli çocuğun 15.03.2017 tarihinde yaşamını kaybetmesi ile bu sayı 18’e ulaşmıştır. 

TBMM İç Tüzüğü, 99.Madde: https://www.tbmm.gov.tr/ictuzuk/ictuzuk.pdf

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği / Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi