“İnfaz ve Af meselesi açık ortada bir siyasi yaklaşım var. Yorumlamak istesem kağıt yetmez. 28 yılım doldu ve buna benzer birçok yasaya tanıklık ettim. Hukuk siyasallaştıktan sonra bu tür şeyler normalleşiyor. Şu an 71 gün hücre “cezam” var. Koronadan dolayı yatırmıyorlar. Ne sevk ne sürgün ediyorlar. Aileden uzak olduğu için aile mağdur oluyor. “
Resul Baltacı. T tipi kapalı cezaevi A-5 oda DÜZCE
***
28.05. 2020
Merhaba Adil Arkadaş
Uzun bir zamandan sonra sizden bir mektup selam almak, manevi anlamda bir moral oldu bana. Bu duygularla özlem, sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramınızı en temiz duygularla kutluyorum. Biraz geç geldi mektubunuz. Malum bu korona virüs için birçok engel bir kural olarak var. Zaten eskiden pek iyi olmayan durumu korona da tuzu biberi oldu. Ülkemizde korona virüs tarihi resmi olarak 11 Mart 2020 biliniyor. Dışarıdan ilk mektubumu sizden ve Sibel-Temel hocalarından aldım. Bu duyarlılığınız moral ve güç veriyor.
Günlüğünüz pek çok şey anlatıyor dışarıdaki durumu. Toplum bir hapishane hayatı yaşıyor. Hastalanma, ölüm, endişe, stres ve birçok belirsizlikle birlikte açlık, sefalet yaşanıyor. Kapitalist modernite zihinsel hastalıkları olduğuna inanıyorum. Yine olan yoksul, emekçi insanlara oluyor. Sermaye şebekesi insan, doğa, kültür-sanat, su, hava vb. metalaştırmış. Dünyada zengin 12 kişi sermayesi çoğu ABD, Hindistan, Fransa, Brezilya, İspanya, İsveç ve Almanya’da yaşıyorlar. Sermaye ve iktidarın yeni birikim aygıtları hem fiziksel-biyolojik hem toplumsal doğa kaynaklarına yüklendikçe yükleniyor. Bu vampir zihniyet yapay hastalıklar yaratıyor ve toplum üstünde deniyorlar. Savaşta olduğu gibi bu ve benzer hastalıklarda olanlar yüzde 95’i fakir insanlardır. Bu korona virüse karşı ilaç olmadığına inanmıyorum. Piyasaya sürmüyorlar. Bu hastalıkla insanları teslim almak istiyorlar. En az böyle olduğu ve bilinçli bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum. Zaten bilim onların denetiminde. Günümüzde bilim denince ilk akla gelen “ne kadar para getirir?” Akademi ve Üniversite içinde “büyük bir yozlaşma var” kısaca para sermayenin KAR amaçlıdır ve Ardorno dediği gibi “yanlış hayat doğru yaşanmaz” sözünü paylamışsın katılmamak mümkün değil. Kirli siyasetçilere oy veriyorlar, Alkışlıyorlar. Aslında beyin kirli olduktan sonra onlardan bir şey beklemek boştur. Kirli bir tasa süt, su, bal, şarap ve ayran’da koysan kirlenir diye düşünüyorum. Amaç kar olduktan sonra gerisi ve her şey onlar için nesnedir. Din, felsefe bilim de öyledir.
Yolladığın simit ve çay fotoğrafını aldım. Anılarım canlandı. Uzun yıllardır simit görmemiş ve yememiştik. Bir Sevk esnasında ben ve yanımda bir arkadaş daha vardı. Bir çocuk ringe yaklaştı simit satıyordu. O zaman üzerimizde para vardı. Bütün simitleri aldı ve bir iki tane yedik, diğer arkadaşlarda götürdük. Çok taze ve gevrektiler.
İnfaz ve Af meselesi açık ortada bir siyasi yaklaşım var. Yorumlamak istesem kağıt yetmez. 28 yılım doldu ve buna benzer birçok yasaya tanıklık ettim. Hukuk siyasallaştıktan sonra bu tür şeyler normalleşiyor.
Şu an 71 gün hücre “cezam” var. Koronadan dolayı yatırmıyorlar. Ne sevk ne sürgün ediyorlar. Aileden uzak olduğu için aile mağdur oluyor. Birçok hastalık var ve tedavi imkanı yok burada. Bel fıtık, sol ayağımda lif kopması, göz rahatsızlığım ve mide sorunum devam ediyor. Şuan 15 arkadaş bir odada beraberiz. Herhangi bir korona belirtileri yok bizde. Memurlar sadece sayımda geliyorlar ve maskelidirler. Biz sadece eve telefon açmak için odadan çıkıyoruz. Bizim burada bazı odalarda korona kaptığı söylentileri var ama ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum.
Dayanışma içinde olmak değerli bir duygu ve insani bir sorumluluk ama hiç selam veren yok.
Yanımdaki tüm arkadaşların size selamları var. Hep özgür ve aydınlık geleceğe inandım ve inanmaya devam edeceğim.
Selam ve sevgilerimle
- Not: imkanınız olursa iki Bilim Teknik dergi ve bir edebi kültür dergisi göndersen sevinirim. Şimdiden en içten teşekkürler diyorum.
Resul Baltacı
T tipi kapalı cezaevi
A-5 oda
DÜZCE