CİSST 112 hapishaneyi kapsayan hak ihlallerini raporlaştırdı

CİSST’in 112 farklı hapishanede yaşanan hak ihlalleri raporunda, salgın sürecinde hapishanelerdeki tutsakların sağlık hizmetleri, temizlik malzemesi, iletişim gibi birçok konuda hak gaspına maruz kaldığını belirtti.

(CİSST), 1-15 Eylül tarihleri arasında hapishanelerden gelen şikayetlere ilişkin raporunu yayımladı. Raporda, koronavirüs salgınından rapor tarihine kadar 112 farklı hapishaneden başvurunun alındığına yer verildi. Raporda, hapishanelerde yaşanan kapasite sorununa dikkat çekilirken, kalabalık koğuşlarda yatakların birbirine yakın olması, açık hapishanelerde farklı koğuşlardaki tutsakların ortak alanlarda, yemekhanelerde bir araya gelmesi gibi sorunların sürdüğü belirtildi.

Birçok hapishanede hijyen koşullarına uyulmadığı aktarılan raporda, hapishanelerdeki dezenfekte işleminin seyrekleştiği, dezenfektana sadece telefon görüşlerinde ulaşılabildiği, telefon görüşlerinde maske verilmediği, temizlik malzemelerine ücretsiz erişimin sağlanmadığı ifade edildi. Ayrıca koğuşlardaki pencerelerin küçük olması nedeniyle koğuşların yeterince havalandırılamadığına işaret edilen raporda, lavabolarda temizlik ürünleri bulunmadığı, sık sık su kesintisi yapıldığı vurgulandı.

İletişim sorunu

Tutukluların haber alma hakkına erişimin engellendiğine de değinilen raporda, bazı cezaevlerinde karantina bölümlerinde kalan tutukluların gazete, radyo, televizyon, kitap gibi ihtiyaçlarının karşılanmadığı, pandemide bilgi alma kaynakları sınırlandırılan tutukluların kantinden ücret ödeyerek aldıkları radyolara da el konulduğu aktarıldı.

Yemek sorunu

Raporda, yemeklere dair sorunlar ise şöyle sıralandı: “Bazı kapalı hapishanelere verilen yemeklerin kısıtlı ve kalitesiz olduğu, hijyenik olmadığı, bazı hapishanelerde verilen ekmeklerin gramajının düşürüldüğü, yemeklerin tüm mahpusların ihtiyacını karşılamada yetersiz olduğu, tüm bu sorunlar sebebiyle hapishanelerde dağıtılan yemekleri yiyemeyen mahpusların beslenme ihtiyaçlarını kantinden karşılamak zorunda bırakıldıkları, kantindeki ürünlerin pahalı ve ürün çeşitliliğinin az olduğu, açık hapishanelerin kantinlerinde satılan ürünlerin kapalı hapishanelerin kantinlerinde satılan ürünlerden daha pahalı olduğu, diyet yemek verilmediği, diyet yemek veren hapishanelerde ise hastalıklar dikkate alınmadan tek tip diyet yemek verildiği, vitamin ve bağışıklık güçlendirici takviyelerin sağlanmadığı belirtilmiştir.”

Raporda, hak ihlalleri ve başvurulara dair şunlara yer verildi:

“* Hasta, yaşlı ve risk grubuna giren mahpuslar için önlemler alınmadığı, temizlik malzemesinin dağıtılmadığı, mahpusların önlemlerini kendileri aldığı,

* Bazı hapishanelerde doktorun revire gelmediği veya düzenli gelmediği,

* Mahpuslar revire çıksalar da tüm ilaçlara erişemedikleri ve tahlillerinin yapılmadığı,

* Bazı hapishanelerde hasta mahpuslara ilaçlarının zamanında verilmediği,

* Birçok hapishanede hastane sevklerinin ve düzenli tedavi görme olanaklarının olmadığı,

* Bazı hapishanelerde sınırlı sayıda hastane sevki yapıldığı,

* Birçok hapishanede diş ünitelerinin hizmet vermediği, hapishanelerdeki diş hekimlerinden hizmet alınamadığı, mahpusların hastane sevkleri yapılamadığı için dişten kaynaklı şikayetlerinin arttığı,

* Revir doktorlarının mahpusların sağlık durumları sebebiyle hastaneye sevk edilmesinin gerekli olduğunu ifade ettikleri hallerde dahi hapishane idarelerinin hastane sevklerini gerçekleştirmediği,

* Kronik hasta mahpusların hastane sevklerinin uzun zamandır yapılmamasının sağlık sorunlarının artmasına neden olduğu ve bunun durumlarını kritik aşamalara getirdiği,

* Birden fazla mahpusun ringlerde taşınmasının bulaş riskini arttırdığı,

* Mahpusların götürüldükleri hastanelerin bulundukları hapishanelerden uzak olması sebebiyle ringlerde kalma sürelerini ve hastalık riskinin arttığı,

* Hastaneden dönüşte 14 gün boyunca karantinada kalarak virüs kapma riskinin artacağı endişesiyle genel olarak tüm mahpusların hastaneye sevk konusundaki endişelerinin arttığı, hayatlarını tek başına idame ettiremeyen mahpusların da karantinada ihtiyaçlarını nasıl gidereceklerini bilemedikleri için hastaneye sevk olmak istemedikleri,

* Hastaneye gitmek zorunda kalan ağır hasta mahpusların hastaneden döndükten sonra karantinada tutulduğu ve ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayan mahpusların birçok problem yaşadıkları,

* Gözlem altında tutulmaları ve tek başına kalamayacaklarına dair doktor raporları bulunan hasta mahpusların, karantina koğuşlarında tek tutulmaya devam edildiği,

* Bazı karantina koğuşunda kalan hasta mahpuslara ilaçlarının verilmediği,

* Bazı hapishanelerde karantina koğuşunda kalan mahpusların bu koğuşlara yeni alınan mahpuslar sebebiyle karantina sürelerinin arttığı, 45 gün boyunca karantina koğuşunda kalmak zorunda olan mahpuslar olduğu,

* Bazı hapishanelerdeki karantina koğuşlarının hijyenik olmadığı ve yeterince havalandırılmadığı,

* Bazı hapishanelerde karantinada tek tutulan mahpusların havalandırmaya çıkarılmadıkları veya havalandırma olmayan alanlarda tutuldukları, bu nedenle karantina koşullarının ağır bir hücre cezası şeklinde uygulandığı,

* Bazı hapishanelerde karantina olarak kullanılan alanların koğuş şeklinde olduğu, mahpusların kalabalık gruplar halinde kaldıkları,

* Bazı hapishanelerdeki karantina koğuşlarının kapasitesinin üstünde mahpus barındırdığı, mahpusların yerde yattığı,

* Bazı hapishanelerin karantina bölümlerinde kalan mahpusların gazete, radyo, TV, kitap, semaver gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmadığı,

* Pandemi döneminde bilgi alma kaynakları sınırlandırılan mahpusların kurum kantininden ücret ödeyerek aldıkları radyolara el konulduğu,

* Bazı hapishanelerde Kovid-19 şüphesi veya önlemleri sebebiyle karantinada tutulan mahpusların diğer mahpuslara göre telefon hakları ve açık havaya erişimlerinin sağlanmadığı,

* Bazı ağır hasta mahpusların karantina koşulların olumsuz etkileri sebebiyle sağlık durumlarının daha da kötüleştiği belirtilmiştir.”

Hasta tutuklular

Hasta tutukluların durumuna dikkat çekilen raporda, ağır hasta tutuklular Mehmet Salih Filiz, Deniz Yıldırım, Abdulsamet Durak ve Mehmet Emin Özkan’ın tahliye edilmediği vurgulandı.

Raporda diğer başvuru konuları ise şöyle sıralandı:

“* Alınan yeni önlemlerle birlikte ziyaret hakkı yerine geçen telefon görüşünün haftada bir veya iki kere olmak üzere toplamda 20 dakika yapıldığı,

* Salgın sürecinde mahpusların aileleriyle diyalog kurdukları araçların sınırlandırıldığı,

* Salgın sürecinde iletişim cezalarının ertelenmediği ve uygulandığı; iletişim cezası sebebiyle mahpusların ailelerini arayamadığı ve bu durumun mahpusları ve aileleri psikolojik olarak olumsuz etkilediği,

* Bazı kapalı hapishanelerde kapalı görüşün gerçekleştirildiği ve olumsuz bir durumla karşılaşılmadığı,

* Bazı hapishanelerde görüş kabinin görüşten önce ve sonra dezenfekte edileceğinin söylendiği, bu nedenle 1 saat sürmesi beklenen kapalı görüşlerin farklı gerekçelerle 35-40 dakika yapıldığı, bu durumun uzak şehirlerden gelen mahpus yakınlarını psikolojik olarak zorladığı,

* Mahpusların aileleriyle açık görüşler yapmak istediği, bu talepleri için başvurular yaptığı fakat açık görüşlerin sağlanamadığı,

* Mahpus yakınlarına görüşlerin nasıl gerçekleştirileceği ve alınan yeni önlemlere ilişkin yeterli bilgi verilmediği,

* Mahpusların kaldıkları hapishanelerin, ailelerinin ikamet ettiği şehirlerden uzak olması sebebiyle ailelerin görüşe gelemediği, bu durumun mahpusların görüş hakkını engellediği,

* Görüşe gelemeyen ailelerin mahpuslara koli gönderdikleri, bulaş riski taşımamasına rağmen bu kolilerin mahpuslara teslim edilmediği,

* Bazı açık hapishanelerde kalan mahpusların kapalı görüş gerçekleştiremediği,

* Bu önlemlerle birlikte bazı kapalı hapishanelerde mahpusların kullandıkları ortak alanların tamamen kapatıldığı ve mahpusların kullanımına izin verilmediği,

* Aynı koğuşta kalan ve temas halinde olan mahpuslar risk altında olmamalarına rağmen açık spor salonlarına çıkarılmadığı,

* Hapishanelerde sosyal etkinliklerin yapılamadığı,

* Mahpusların kütüphaneye çıkarılmadığı, kitaba erişemediği ve fotokopi haklarından faydalandırılmadığı,

* Mahpusların farklı talepleri salgın koşulları gerekçe gösterilerek reddedildiği,

* Bazı hapishanelerde Kovid-19 vakası olmamasına rağmen koğuş değişikliği taleplerinin reddedildiği,

* Telefon hakkı sağlanan mahpusların telefon üzerinden şikayetlerini anlatamadıkları,

* Bazı hapishanelerde mahpusların yasal hakları olmasına rağmen dilekçe numaralarının kendilerine verilmediği ve başvurularının sonuçlarını alamadıkları, bu nedenle dilekçelerinin işleme alınmadığını düşündükleri,

* Mahpuslar hapishanelerdeki hak ihlalleri ve şikayetlerini idari kurumlara başvuru yoluyla ilettikleri fakat bu başvurularla ilgili cevap alamadıkları,

* Şikayetlerini hapishane idaresine iletmek isteyen mahpusların salgın gerekçe gösterilerek görüşmelerinin gerçekleştirilmediği,

* Mahpuslar yaşadıkları sorunlara itiraz ettiklerinde infaz koruma memurları tarafından disiplin cezası ile tehdit edildiklerini,

* Hapishane kaynaklı sorunları çözülmeyen mahpusların bireysel veya grup olarak açlık grevine başladıkları,

* Açlık grevindeki mahpusların istekleri dışında kaldıkları hapishanelerden uzak şehirlere sürgün edildikleri, ringlerde uzun mesafe seyahat etmenin koronavirüs bulaş riskini arttırdığı,

* Açık hapishanede kalan mahpusların herhangi bir konuda rahatsızlıklarını dile getirdiklerinde kapalı hapishaneye gönderilmekle tehdit edildiği,

* Bazı hapishanelerde mahpuslar müddetnamelerine ilişkin talepte bulundukları halde kendilerine verilmediği,

* Bazı hapishanelerde mahpusların mektup göndermesinin ve mektup almasının engellendiği, bazı hapishanelerde mektupların ayda bir dağıtıldığı,

* Salgınla ilgili şikayetlerini mahpuslar mektuplar üzerinden aktaramadıklarını, mektuplarının sansürlendiğini,

* Bazı hapishanelerde gazetelerin mahpuslara verilmediği veya sınırlı şekilde verildiği,

* Bazı hapishanelerde salgın sürecinde kitaba erişim konusunda sorunlar yaşandığı,

* Bazı hapishanelerde depolarda bulunan kitapların değişiminde uzun gecikmeler yaşandığı,

* Bazı hapishanelerde mahpuslara dışarıdan gönderilen kıyafetlerin veya depodaki kıyafetlerinin verilmediği,

* Bazı açık hapishanelerde telefon sayısının yeterli olmadığı bu nedenle telefon sıralarının uzadığı,

* Hapishanelerin normalleşme sürecinden etkilenmediği ve normalleşmeye dönük bir adım atılmadığı,

* Bazı hapishanelerde avukat görüşlerinin kapalı görüş olarak yapılmaya devam ettiği, avukatların itiraz ettikleri, avukatların itiraz etmesine rağmen görüşlerin kapalı yapıldığı,

* Bazı hapishanelerde farklı gerekçelerle avukat görüşlerinin engellendiği,

* Açık hapishanelerde çalışan mahpuslara çalıştıkları günlerde bir maske verildiği,

* Bazı hapishanelerde mahpusların beş aydır berbere çıkarılmalarına izin verilmediği, erkek mahpusların makas ve tıraş makinesi taleplerinin karşılanmadığı,

* Hapishanelerde karantina kaynaklı vardiyalı çalışma sistemi sebebiyle mahpuslara yönelik kötü muamelenin, psikolojik baskının, sözlü ve fiziksel şiddetin arttığı,

* Bazı hapishanelerde sevk taleplerinin işleme alınırken bazılarında sistem kapalı denilerek işleme alınmadığı,

* Açık hapishanelerde kalan mahpusların 3-7 gün arasında değişen izinleri koronavirüs salgını sebebiyle uzatıldığı, mahpusların bu süreçte çalışma izinleri ve farklı sosyal güvenceleri olmaması sebebiyle hastalanmaları durumunda sağlık hizmetlerinden faydalanamadıkları, devlet hastanelerinden hizmet alamadıkları ve özel hastanelere gitmek zorunda kaldıkları, bu durumun maddi olarak mahpusları fazlasıyla zorladığı,

* İzne çıkan ve ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan mahpusların bu süreçte Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından destek alamadıkları,

* Ağırlaştırılmış müebbet mahpusların aileleriyle görüş gerçekleştiremediği, diğer mahpuslardan farklı olarak telefon haklarının bu süreçte artırılmadığı,

* Tek başına tutulan ve ortak alanlardan diğer mahpuslar gibi faydalanamayan, sosyalleşme imkânı olmayan mahpusların aileleriyle görüşmelerinin de asgariye inmesinin tecrit koşullarını arttırdığı,

* Yabancı uyruklu mahpusların, sınırların kapalı olması sebebiyle para ve kargo alamadığı, yurtdışına telefon görüşlerinin de aksadığı, bazı yerlerde durduğu, yeni başlatılan görüşme hakkından faydalanamadıkları,

* Yabancı uyruklu mahpusların, haklarına erişemedikleri, kötü muamele, aşağılama ve ayrımcılığa maruz kaldıkları,

* Bazı yabancı uyruklu mahpusların infaz yasasından faydalanabilmelerine rağmen denetimli haklarını kullanamadıkları,

* Cinsiyet geçiş sürecinde olan trans mahpusların hastane sevklerinin durması sebebiyle cinsiyet geçiş süreçlerine devam edemedikleri, farklı gerekçelerle hormon ilaçlarına erişemedikleri,

* Risk grubunda olan 65 yaş üstü mahpuslar için hiçbir ek önlem alınmadığı,

* Engelli mahpusların salgından kaynaklı farklılaşan ihtiyaçlarını karşılamak için özel bir çalışma veya planlama yapılmadığı,

* Bazı açık hapishanelerde mahpus sayısının az olması sebebiyle mahpusların ağır koşullarda çalıştırıldığı, çalışamayacak durumda olan hasta ve yaşlı mahpusların zorla çalıştırıldığı belirtilmiştir.”

16 Eylül 2020

Kaynak: Gazete Patika

Görsel: Mehmet Boğatekin (Görülmüştür Arşivi)