Şiir

TARSUS HAPİSHANESİNDEN GELEN İKİ ŞİİR: "HAYATIN TAŞLI PATİKASI VE YÜZLEŞMEK"

HAYATIN TAŞLI PATİKASI

Düşmesini unutan cemrelerin buzdan soluğu

Hissediliyorsa baharda

Bırak izlerini hayatın taşlı patikasında

Yeşillenecek elbet ağaçlar da…

YÜZLEŞ

Aşılmaz denen yedi derin vadiyi arkanda bıraksan da

Kırk kapıya kırk kilit vursan da

Sis olur

Nefes olur

Ses olur

Gelir bulur seni sakınılan

İyisi mi yüzleş korkularınla

Unutma ama

Sarıp sarmalanırsan serazatça

Seni yürüten can zifiri ışığa boğar…

Ayhan KAVAK

Dört Duvar Beton

ÖLÜM BU GECE

Toprağın altında hiç beklemeyen

o derinlikten sessiz ve sinsice

süzüldü

bu şehre

Yarını karşılamaya hazırlanan nice

umutlu yürek donup kaldı sessizce

Gece vardiyasından dönen yorgun

işçiler

Çayları yarım kalacaktı uyuyanlar

Bir daha sabahı görmeyeceklerdi

Susan çocuklar bir daha ağlamayacaktı

Geceye

sığınan

firari aşklar yıkıntılar arasında

Kaybolup gün ağaracak Azrail’den

Arta

kalanlar umutla ellerini uzatacak

Yıkıntılar arasında her yitirilen

SENİ GÖRMEK

SENİ GÖRMEK

Gecenin koynuna dolan gözlerin

karanlığın uçurumunda

aşkın arzını sırtlamış

nehirleri semirten sensin

 

Çoğalan ve biriken zamanda

aşka ilah diye tapan sensin

suskunun gölgesinde dinlenirken

tanıdım seni

 

Başkalarında lilavlar akıttım

sonra sanal zamanlarda

gecenin koynunda taradım saçlarını

kıvrımına da korkularımı zulaladım

 

Ürkek ve tedirgin yüreğime fısıldayan

ceylan bakışlarını yakaladığımda

sen umudun terkisinde

Adı Saklı...

ADI SAKLI

düşler kitabında
bir eski fotoğraf gibi
unutulan sararan
içine düştüğüm sevda labirenti
yalnız, kör sokaklar
kim bilir hangi asi rüzgar dolanır saçlarında
ben, bu düşte sana deli, sana divane
sensizlik kıyılarında
kelamsızlık yemini etmiş bir dengbêj
uzam ve zaman
bana cellad, bana zindan
ateş mavisi gözlerini çevir gözlerime
yoksa bu düş kitabında
bir ağaç misali

dökülür tüm yapraklarım
 
***

DÜŞ-KIYAMET

DÜŞ-KIYAMET

Gözlerin düşüyor aklıma

Bir bahardır başlıyor yüreğimde

Kuşlar çoğalıyor

                        iklim başkalaşıyor

Düşler çoğalıyor

                        içim başkalaşıyor

Sonra

            Sonrası

KANLI LALE DEVRİ

KANLI LALE DEVRİ

 

Lanetli soluk bir çağ

kara peçelerin ardına saklanmış

tarih öncesi

kehanetlerden bir sahne

narsist ve ukala et yığınları

timsahlar besliyorlar göz çukurlarında

 

Lanetli soluk bir çağ

çığırtkan kara delikler gibi

yutuyor her şeyi

kendi döllerini bile

gözbebeklerinde yeşil kağıt parçaları

ve

kısır bırakılmış kadınlar

iğdiş edilmiş erkekler doğuruyor

tempo tutuyor alkışlar eşliğinde

kindar tanrılar soyu

 

Bolu hapishanesinde yazılan bir şiir: ADI SAKLI

ADI SAKLI

Gel.

Gir ömrüme sorgusuz sualsiz

Gel

Gir düşlerime hesapsız kitapsız

Yeter ki

Dokunma yar sol yanıma

Çünkü hala kavgam var yarınla

 

Akıt ağulu sözlerini içime

Kır senden ne kaldıysa geriye

Yeter ki

Dokunma yar sol yanıma

Çünkü hala sızı var orada.

 

Al,

Senin olsun bu hüzünlü gülüşlerim

Al

Senin olsun çocuksu bakışlarım

Yeter ki

Dokunma yar sol yanıma

Çünkü hala öfkem saklı yarına

 

Yak